İKİ GAZETECİ; CİHAN BİLGİN VE NAZIM DAŞTAN SİHA’LARLA KATLEDİLDİ
AHMET HAKAN ONLARA GAZETECİ DEĞİL, TERÖR APARATI DEDİ!
NEREDEN BİLİYOR BİZ SÖYLEYELİM;
BEKÇİ KÖPEKLİĞİNİ YAPTIĞI SAHİPLERİ KATLETTİ DE ORADAN BİLİYOR
Depozitsiz Kiralık AHMET HAKAN
Bir zamanların Erbakancısı, bir zamanlar burjuvazinin gelene geçene havlayan köpeği, kapı bekçisi bugün ise ortalık malı olan Ahmet Hakan; iktidara yaranmak için ruhunu, bedenini beynini kiraya çıkardığı AKP için borazanlık yapmaktadır.
Türkiye vatandaşı gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan, Türkiye faşizmine ait bir SİHA ile katledildi ve katliamla ilgili görüntüler yayınlandı. Faşizm SİHA ile yaptığı katliamı bile üstenmemiştir bugüne kadar. Ne Savunma Bakanlığı ne Dışişleri Bakanlığı ne de MİT’ten herhangi bir açıklama gelmemiştir. Ama açıklama, kiralık Ahmet Hakan’dan geldi. İki gazeteci olan Cihan Bilgin ve Nazım Daştan’ın katledilmesine “Bunlar terör aparatları, gazeteci değil” dedi.
Ahmet Hakan yazısının devamında şöyle diyor; Terör Aparatlarına Gazeteci Denir Mi?
“Teşrin Barajı, şu anda SMO ile YPG GÜÇLERİ arasındaki çatışmaların devam ettiği bir yer. Bu bölgede bir SİHA saldırısı gerçekleştirilmiş saldırıda iki kişi hayatını kaybetmiş: Cihan Bilgin ve Nazım Daştan. PKK’ya yakın ne kadar yapı varsa hepsi birden şöyle diyor: ‘Cihan Bilgin ve Nazım Daştan gazeteci bölgede görevlerini yaparken öldürüldüler.’
Bu büyük bir yalan!
Her iki isimle ilgili en ufak araştırma yapanlar, anında şunları fark edeceklerdir ki; ikisi de terör örgütünün propaganda elemanı ikisi de terör örgütünün sesini duyurmaya çalışıyor. İkisi de sahadaki savaşın bir parçası..”
Sen neye göre terörist diyorsun, ne biliyorsun Ahmet Hakan? AKP faşizminden yana olmayan herkes terörist senin için. Oysa gazeteciliğin ilkesi gerçeği halka anlatmaktır. Herkes senin gibi rütbeyi pezevenklikten, sokağa düşmüş kiraya çıkmış hem de hiç depozit istemeden borazanlık yapmıyor diye terörist mi oluyor?
Tam olarak neyi araştırdın Ahmet Hakan, anlat da herkes bilsin. AKP faşizminin bile açıklayamadığı katliamlara, neden senin gibi saray soytarıları akbabalar gibi yetişiyor? Çünkü senin gibiler kandan, ihanetten, hainlikten besleniyor Ahmet Hakan.
DÜNYADAKİ TÜM İNSANLARIN BİR KAS-İSKELET SİSTEMİ VARDIR;
FAKAT AHMET HAKAN DA YOKTUR!
NEDEN?
İnsanların kas-iskelet sistemleri, hareket etme yeteneği veren bir organ sistemidir. Kas-iskelet sistemi vücuda şekil, destek, denge ve hareket sağlar.
İskelet kemikleri, kaslar, kıkırdak, tendonlar, bağlar, eklemler ve organları birbirine bağlayan diğer bağ dokulardan oluşur. Kas-iskelet sisteminin birincil işlevleri vücudu desteklemeyi, harekete izin vermeyi ve hayati organları korumayı kapsar. Kemikler vücuda denge sağlar. Kaslar kemikleri yerinde tutar ve kemiklerin hareketinde de rol oynar. Harekete izin vermek için farklı kemikler, eklemlerle bağlanır. Kıkırdak, kemik uçlarının doğrudan birbirine sürtünmesini önler. Eklemde bağlı kemiği hareket ettirmek için kaslar kasılır.
İnsan dokusuna aykırı Ahmet Hakan neden ayakta duramıyor, sürekli sürüngenler gibi herkese saldırıyor?
İşçilere, emekçilere, gazetecilere, halkın sanatçılarına, faşizme karşı mücadele eden halktan yana herkese saldırıyor. Çünkü omurgasız bir sürüngendir; tendonları kopmuş, kemiklerindeki iliklerine kadar emperyalizme satılmış, çürümüş ceset kokan biridir. Gazeteci değildir, kirasını artırmak için rant yaratan biridir.
Herkes Bilsin; Bu Depozit Bile Ödemeden Kiralanabilen Ahmet Hakan Kimdir?
Ahmet Hakan; Kanal 7’nin ana haber muhabiri biri olarak Necmettin Erbakan’ın gazeteciliğini yapan daha sonra da Erbakan’ın kızına evlenmek için talip olan biriydi. Erbakan “senden adam olmaz” diyerek kızı ile evlenmesine izin vermedi. Daha sonra Ertuğrul Özkök bunu yanına alarak nasıl hovardalık yapılır öğretti ve böylece şarapçı, pezevenk biri oldu.
Daha sonra ise Recep Tayyip Erdoğan ahlaksız, omurgasız, yanlarını bilerek kiralama kararı aldı; ama köle olmak yetmezdi, iyice yoldan çıkarmak gerekirdi. Onu tam dönüştürmek için Sedat Peker’e talimat vererek Ahmet Hakan’ın ağzına iki şamar attırdı. Her gün bir başka kapıda bağlı duran Ahmet Hakan, şimdilik AKP faşizminin kapısında havlamaktadır. Tüm harcamaları faşizm tarafından finanse edilen Ahmet Hakan hikâyesi, eskiden Bolu Beyi’nin hikâyesine benziyor. Köroğlu hikâyesinde Bolu beyi, çanaklarına et koyduğu kişiler Köroğlu’na ihanet ediyor. Yarın Ahmet Hakan kendine başka bir bey bulunca yine ihanet edecektir. Ne de olsa kendi ideolojisi olmayan, hangi sınıfa ait olduğunu bilemeyen omurgasız döneğin işi budur; başka bir sahip bulduğunda döner ha döner, döner ha döner…
Ahmet Hakan, Ensar Vakfı’nın Okullarında 45 Çocuğa Tecavüzü Aklamaya Çalışandır
Ensar Vakfı’na ait eğitim kurumlarında çalışan kişinin, 45 çocuğa cinsel istismarda bulunduğu ve 10 çocuğa tecavüz ettiği doktor raporu ile de belirlendi. Tecavüzcü tarikatçı olunca dört bir yandan aklamaya çalıştı AKP.
Ahmet Hakan da vakit kaybetmeden kolları sıvadı. Ensar Vakfı Başkanı Cenk Dilberoğlu ile bir röportaj yaptı ve “aklama” çalışmalarına katkısını kendi cephesinden sunmuş oldu. Röportajda, Ensar Vakfı devlete, adalete güvendiklerini beyan etmiş, hatta “mağduruz” demiş ve şikâyetçi sıfatı ile davaya katılma talebini ilettiklerini açıklamıştı.
Çocuklara tecavüzü savunan Ahmet Hakan, dünyada hiçbir insana akıl verecek kapasitesi olmayan ahlaksızlığı, çürümüşlüğü, tanımı olmayan bilimsel araştırmaya tabi tutulması gereken mahlûkattır.
Bizim açımızdan bilinmeyen bir şey yoktur; ruhunu emperyalizme, bedenini faşizme kiralayan, bir köşede yazabilmek için yalvar yakar olan ve halk düşmanlığını kusmak için kalemini silah yapan, halka ait her şeye düşmanca saldıran bir gazeteci bozuntusudur.
Kendisini her döneme, her iktidara uydurarak kiralayan biridir Ahmet Hakan, hem de depozit bile ödemeye gerek bırakmayacak kadar ucuza!
Gerçekten meslek onuruna sahip çıkan gazetecilere çağırımızdır: Ahmet Hakan’ı gördüğünüz yerde yüzüne tükürün.
Ahlaksızlığını yüzüne söyleyin.
Depozit ödemeden, güvence istemeden kiralanabilen faşist, uşak, tecavüzcü aklayıcısı Ahmet Hakan’ı her yerde teşhir edin!
Çünkü bu çürümüş ceset, sizlere de zarar vermekte ve gazeteciliği çürütmektedir.
Halk Okulu, Sayı: 270