“2 YILDA ADALET SAĞLANMADIĞI GİBİ ADALETSİZLİK DAHA DA BÜYÜDÜ!”
6 Şubat 2023 tarihinde saat 04:17’de Maraş’ın Pazarcık ilçesinde Richter ölçeğine göre 7.7 şiddetinde deprem meydana geldi. Yaşanan ilk depremin ardından Maraş’ın Elbistan ilçesinde 7.6 şiddetinde deprem meydana geldi. Yaşanan depremler neticesinde resmi açıklamalara göre en az 55.000 kişi hayatını kaybetti. On binlerce kişi yaralandı. Yüz binlerce insan evsiz kaldı.
Depremin ilk anından itibaren halkın avukatları olarak deprem bölgesine gittik. Maraş’ta, Hatay’da, Adıyaman’da, Malatya’da ve Antep’te depremzede halkımızın yanında olmaya çalıştık. Suç duyurularında bulunduk. Delillerin toplanması için savcılarla görüşmeye çalıştık. Deprem suçları soruşturma bürolarında hayatını kaybeden insanların dosyalarını takip etmeye çalıştık. Depremin üzerinden geçen aylara rağmen halen cenazelerine ulaşamayan aileler için mücadele ettik. Hatay’da halkın kendi imkanları ile kurduğu mahallelerde halkımızın hukuki sorunları ile ilgilenmeye çalıştık.
Depremin ilk anında itibaren “Yaşanan, deprem değil katliamdır!” dedik, tüm sorumlular için, belediye başkanları için, Çevre ve Şehircilik Bakanı ve yetkilileri için “Bir ceza istiyoruz!” dedik.
Ancak geçen 2 yılda görüşmüştür ki; açılan davaların hiçbirinde adalet sağlanmamıştır. Takip ettiğimiz davalarda da bu durum net bir şekilde ortaya çıkmıştır.
MARAŞ
Maraş’ta yaşanan katliamdan sonra halkın avukatları olarak 2 soruşturma tarafımızca takip edilmiş ve suç duyurusu, delillerin toplanması talebi savcılıklara iletilmiştir.
Takip ettiğimiz soruşturmalardan olan Hacı Ömer Apartmanı davası Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılmıştır. Ancak söz konusu soruşturma sürecinde pek çok hukuksuzluk yaşanmıştır. Hacı Ömer Apartmanı davasının soruşturma sürecinde, uzun süre delil toplanmamış ve müvekkillerimizin enkaz başında beklemesi neticesinde karot ve demir örnekleri alınabilmiştir. Sonrasında ise yaptığımız başvurular neticesinde söz konusu apartmanda müteahhit olan kişinin Tevfik Tepebaşı olduğu, bu kişinin aynı zamanda Ebrar Sitelerinin müteahhidi olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca Atilla Öz’ün de bu kişi ile birlikte söz konusu apartmanın yapımında müteahhit olduğu ve daire satışı yaptığı anlaşılmıştır. Sonrasında Tevfik Tepebaşı, Hacı Ömer Apartmanı soruşturması kapsamında tutuklanmıştır. Yapılan bu tutuklama işlemi sonrası dosya savcısı Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından değiştirilmiştir.
Yürütülen soruşturma kapsamında dosyaya bilirkişi raporu gelmiştir. Söz konusu bilirkişi raporu bilime ve hukuka aykırı bir şekilde hazırlanarak sonuç kısmında adeta “deprem” suçlu bulunmuştur. Bunun üzerine siyasi ceza dosyalarında göremediğimiz bir durum yaşanmış ve savcılık Tevfik Tepebaşı’yı re’sen tahliye etmiştir. Yapılan itirazlar da sonuçsuz kalmıştır. Dava ise depremin üzerinden 19 ay geçtikten sonra açılmıştır. Duruşmalarda yeniden tutuklama talebi ile olası kasttan ek savunma alınması taleplerimiz mahkeme tarafından reddedilmiştir. Görülen son duruşmada Tevfik Tepebaşının tahliye edilmesine yol açan bilirkişi raporunun hukuksuzluğu mahkeme tarafından kabul edilmiş ve dosya incelenmek üzere yeniden bilirkişi incelemesine gönderilmiştir.
Söz konusu davanın bir sonraki duruşması, 5 Mart 2025 tarihinde görülecektir. Takip edilen diğer soruşturma dosyası ise Bayramoğlu Apartmani soruşturmasıdır. Söz konusu soruşturma kapsamında hukuka aykırı bir şekilde hazırlanan bilirkişi raporu neticesinde takipsizlik kararı verilmiştir. Ancak söz konusu soruşturma, kamu görevlileri yönünden devam etmektedir. Ancak halen bir dava açılmış değildir. Memur suçları soruşturma bürosuna gönderilen dosyada bugüne kadar hiçbir işlem yapılmamıştır.
ADIYAMAN
Adıyaman’da halkın avukatları olarak takip edilen soruşturma dosyası, Pir Sultan Abdal Derneği Adıyaman Şubesi Başkanı Zülfikar Yılmaz’ın hayatını kaybettiği binanın dosyasıdır.
Söz konusu soruşturma uzun bir süre açılmamış ve soruşturma dosyasına gelen bilirkişi raporu açık bir şekilde hukuka aykırı bir şekilde hazırlanmıştır. Depremin üzerinden geçen 19 ayın sonunda dava, Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılmıştır.
Görülen duruşmalarda adli kontrol tedbiri dahi olmayan sanıklar hakkında tutuklama ve olası kasttan ek savunma talepleri hukuka aykırı bir şekilde reddedilmiştir. Ayrıca yeniden bilirkişi alınması yönündeki taleplerimiz de mahkeme tarafından bugüne kadar kabul edilmemiştir. Soruşturma sürecinin hukuksuz bir şekilde uzun sürmesi ve sanıklar hakkında hiçbir şekilde tutuklama kararı verilmemiş olması açık bir şekilde davanın beraat ile kapatılmak istendiğini göstermektedir.
Söz konusu davanın bir sonraki duruşması 20 Mart 2025 tarihinde görülecektir.
ISLAHİYE/ANTEP
Antep ilinin Islahiye ilçesinde Çağdaş Hukukçular Derneği ile birlikte takip ettiğimiz Gözde Apartmanı soruşturması, depremin üzerinden 14 ay geçtikten sonra açılmış ve Islahiye Ağır Ceza Mahkemesinde duruşmalar görülmeye başlamıştır.
Söz konusu dava dosyası kapsamında tutuklu müteahhit ve fenni mesul, 3.duruşmada tahliye edilmiştir. Hukuka aykırı bir şekilde verilen bu kararın öncesinde ve sonrasında olası kasttan ek savunma alınması talebimiz sürekli olarak reddedilmiştir. Ayrıca yeniden bilirkişi raporu alınması yönündeki taleplerimiz de hukuksuz bir şekilde reddedilmiştir. Islahiye Ağır Ceza Mahkemesi, açık bir şekilde maddi gerçeklerin ortaya çıkarılmasına engel olmaktadır. Ayrıca verilen tahliye kararı sonrası dava sürüncemede bırakılmaktadır.
Söz konusu davanın bir sonraki duruşması 7 Şubat 2025 tarihinde görülecektir.
HATAY
Hatay ilinde halkın avukatları olarak 2 soruşturma dosyası takip edilmiştir. Elçiler Apartmanı ve Nilüfer Apartmanı için tarafımızca suç duyurusu dilekçeleri verilmiş ve soruşturma süreci takip edilmeye çalışılmıştır.
Elçiler apartmanı soruşturmasında büyük bir hukuksuzlukla halen dava açılmamıştır. Söz konusu soruşturma dosyasının 4 kere numarası ve savcısı değişmiş ve dosyada halen bir bilirkişi raporu alınmamıştır. Hatay’da halen açılmamış pek çok deprem soruşturması bulunmaktadır.
Nilüfer Apartmanı soruşturması neticesinde hukuka aykırı bir bilirkişi raporu hazırlanmış ve dava Hatay 5. Ağır Ceza Mahkemesinde açılmıştır. Görülen duruşmalarının 4. celsesinde dosyada bulunan tüm sanıklar tahliye edilmiştir. Tahliye kararı öncesi mahkeme başkanın değiştirilmesi bu durumda etkili olmuştur. Söz konusu davanın soruşturma sürecinde müvekkilimizin cenazesi uzun bir süre bulunamamıştır. Tarafımızca yapılan başvurular neticesinde cenazenin başka bir cenazeyle karıştırıldığı ortaya çıkmıştır. Görüleceği üzere tüm hukuksuzluklarla yürüyen soruşturma süreci, dava aşamasında da tutuklu sanıkların tahliye edilmesi ile devam etmiştir. Ayrıca Nilüfer Apartmanın dosyasında yer alan kamu görevlileri hakkında savcılık Hatay Valiliğinden soruşturma izni istemiştir. Ancak Valilik hukuka aykırı bir şekilde soruşturma izni vermemiştir. Daha sonra tarafımızca yapılan itirazlar neticesinde hukuka aykırı bu karar Adana Bölge İdare Mahkemesi tarafından kaldırılmış ve soruşturma dosyası yeniden açılmıştır. Ancak halen bir iddianame hazırlanmamıştır.
Davanın bir sonraki duruşması 8 Nisan 2025 tarihinde görülecektir.
SONUÇ
Takip edilen dosyalardan da anlaşılacağı üzere deprem davalarında açık bir şekilde müteahhitler, fenni mesuller korunmaktadır.
Madde madde deprem katliamı davalarında yaşanan hukuksuzluklar şu şekildedir; -Halkın avukatları olarak takip ettiğimiz 6 soruşturma dosyalarında en az 250 kişi deprem neticesinde hayatını kaybetmiştir. 6 soruşturma dosyasından 4’ü hakkında, Maraş ve Hatay’da bulunan soruşturma dosyalarında halen bir dava açılmamıştır.
-Takip edilen soruşturmaların ilk aşamasında 4 dosyada müteahhitler tutuklu olarak yargılanmaya başlanmıştır. Ancak gelinen aşama itibarıyla hiçbir dosyada tutuklu sanık bulunmamaktadır.
-Takip edilen soruşturmalar neticesinde hazırlanan iddianamelerin tamamı bilinçli taksirle insan öldürme suçlamasıyla açılmıştır. Bu durum deprem soruşturmalarının tek bir merkezden AKP faşizminin istekleri doğrultusunda yürütüldüğünü kanıtlar niteliktedir.
-Mahkemelerden bu nedenle sanıklar için olası kasttan ek savunma alınması talep edilmiş; ancak bu talepler, emsal kararlar olmasına rağmen reddedilmiştir.
-Davası açılan deprem soruşturmalarında mahkemelerden yeniden bilirkişi raporu alınması yönünde taleplerde bulunulmuştur. Ancak bugüne kadar mahkemeler bu talebi ya görmezden gelmiş ya sürüncemede bırakmış ya da reddetmiştir.
-Takip edilen soruşturmalarda hakim ve savcı değişiklikleri yapılarak; müteahhitlerin tahliye edilmesi sağlanmıştır. Özellikle Hacı Ömer Apartmanı soruşturmasında dosya savcısının değişmesi sonrası verilen tahliye kararı ve Nilüfer Apartmanı davasında mahkeme başkanının değişmesi sonrası tüm sanıkları tahliyesine karar verilmesi deprem davalarına müdahale edildiğini bizlere göstermektedir. -Takip edilen soruşturmaların hiçbirisinde kamu görevlileri hakkında bir dava açılmamış, hatta valilikler tarafından soruşturma izni verilmemesi kararlarına imza edilmiştir.
6 Şubat depremlerinde katledilen halkımız için geçen 2 yıl boyunca bölgede adalet mücadelesi vermeye çalıştık, çalışıyoruz. Ancak tüm bu süreçten anlaşılacağı üzere, mahkemeler tarafından kamu görevlileri yargılanmamaktadır. Katliamda birinci derece sorumluluğu olan Belediyeler, Bakanlık ve AFAD yetkilileri hakkında hiçbir dava açılmaması, açık bir şekilde katillerin aklanmaya ve korunmaya çalışıldığını göstermektedir.
Ayrıca depremden sonra ilk günlerde tutuklanan müteahhitlerin neredeyse tamamı hukuksuz bir şekilde yürütülen davalarda tahliye edilmiştir. Dolayısıyla deprem katliamı davalarında adalet sağlanmadığı gibi adaletsizlik daha artırılmaya çalışılmıştır.
Her ne olursa 6 Şubat Depremlerinde katledilen halkımız için adalet istemeye devam edeceğiz. Asrın katliamını unutmayacak, unutturmayacağız!
ASRIN AFETİ DEĞİL, ASRIN KATLİAMI!
DEPREMDE YIKILAN KENTLERİMİZ, KATLEDİLEN HALKIMIZ İÇİN ADALET İSTİYORUZ!”
Halkın Hukuk Bürosu