Ortadoğu ve Özellikle Suriye’de Gelişen Vahşet Emperyalist Kapitalist Sistemin Girdiği Ağır Bunalım Sürecinin Aynasıdır!

Gerçeğin Demi’nde 11 Mart Salı günü yayınlanan, Ortadoğu ve özellikle Suriye’de gelişen vahşet emperyalist kapitalist sistemin girdiği ağır bunalım sürecinin anlatıldığı, Kürt Milliyetçi Hareket ile oligarşinin ”barışını”, nereden nereye geldiler ve ihanet cephesine giden yolların parke taşları nelerdi ve bunları nasıl döşediler, konularının anlatıldığı bölümün kaydını paylaşıyoruz.

ORTADOĞU VE ÖZELLİKLE SURİYE’ DE GELİŞEN VAHŞET EMPERYALİST KAPİTALİST SİSTEMİN GİRDİĞİ AĞIR BUNALIM SÜRECİNİN AYNASIDIR!

– Emperyalist Kapitalist sistem belki de tarihinin en ağır bunalımını yaşıyor. Bunalımına bulduğu tek çare terör-yozlaştırma ve tüm güçlerini topyekün araneya sürmektir.

Geçen programlarımızdan birinde Eğri Zamanda Doğru Yerde Duranları anlattık. Eğri zamanlar işte böyle zamanlardır. Belki de içinde bulunduğumuz süreç tarihin en eğri zamanıdır. Çünkü bu bunalım sadece birer sömürü sisteminin değil topyekün sömürü sistemlerinin çöküşüdür. O yüzden ne köleciliğin ne de feodalizmin çöküş sürecine benzemektedir. Çok daha Eğri Bir Zamandır.

İşte böylesi Eğri zamanda doğru yerde durmak Büyük bir inanç, yüksek bir ahlak ve güçlü bir irade gerektirir. Boş inançlarda, sahtekarlarda ve miadını dolduran milliyetçilik, dincilik gibi anlayışları esas alanlarda bunları aramak beyhudedir.

O yüzden bu gibileri böyle dönemlerde sahtekarlıklarını sürdüremez. Asıllarına dönerler. Tarihleri boyunca istedikleri kadar keskin inançlı görünsünler, istedikleri kadar halkın-ulusun-ezilenlerin haklarının savunucusu görünsünler, bütün bunların tam tersi bir cepheye sürüklenmeleri kaçınılmaz olur. Bu cephe sömürücü ve zalimlerin cephesidir. Bu cephe, emperyalizmin ve faşizmin cephesidir. Bu cephe halk düşmanlarının cephesidir.

Günümüzde tüm ulusların, tüm halkların, tüm ezilen cinslerin ve tüm doğanın tek düşmanı emperyalistler ve faşistlerdir. Bütün bu mağduriyetleri istismar ederek, halkın saflarını bölenler her zaman sömürücülerin işine yaramıştır. Ve tarihin dayattığı dönüm noktalarında bu yüzden alenen o safa koşarlar.

Bugün cümle milliyetçi, oportünist, reformist ve revizyonistlerin emperyalizm safında saf tutmaları bu yüzden alenileşmiştir.

Gerekçeleri ne olursa olsun emperyalistlerin ve faşistlerin safına geçmek savunulamaz. İhanettir. İhanetin gerekçesi olmaz. İster can korkusu ister başka bir korku ihaneti meşrulaştıramaz. Böyle dönemlerde Pir Sultanlaşmak, İmam Hüseyinleşmek, Hallacı Mansurlaşmak, Nesimileşmek, Babekleşmek, Bedreddinleşmek, Deniz Gezmişleşmek İbrahim Kaypakkayalaşmak ve Mahirleşmektir doğru yerde durmak.

Bu programımızda işte Eğri Yerde Duran ve Aslına Dönenleri konuşacağız. Bireyler, Örgütler, Önder Geçinenler ve Halkı Savunduğunu İddia Edenlerin Emperyalizm Cephesine koşmalarını konuşacağız.

Özel olarak Suriye’deki kanlı katliamlara karşı tavırları üzerinden hareket edeceğiz. Nasıl bir vefasızlık, nasıl bir arsızlık, nasıl bir ihanet içinde olduklarından söz edeceğiz. Nereden nereye geldiler ve ihanet cephesine giden yolların parke taşları nelerdi ve bunları nasıl döşediler onları konuşacağız.

Bu seferki GERÇEĞİN DEMİ; İhanet Gerçeği ve İhanetin Demlenmesi Olacak. Demlenmiş İhanet, İmam Hüseyin’in Dediği gibi ‘’Havasızlıktan Kokuşmuş Bataklıkta’’ kulaç atanların ortalığa saçtıkları pis kokulardan başka bir şey değildir.

DOĞRU YERDE DURANLARIN ONURU ADINA: CÜMLE CANLARA AŞK İLE!

GERÇEĞİN DEMİNE HÜ!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Benzer Yazılar