Halkımız günlerdir sokakta. Anadolu’nun ve Avrupa’nın dört bir yanında halkımız “Hırsız Katil AKP”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Hak, Hukuk, Adalet” sloganlarıyla yürüyor.
“16 MİLYON İSTANBULLUNUN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞUNUN OYLARINI ALARAK BELEDİYE BAŞKANI OLAN İMAMOĞLU’NA BUNLAR YAPILIRSA HİÇBİRİMİZİN CAN GÜVENLİĞİ YOKTUR” diyen halk, eylemlere devam ediyor.
Halkımız bir kez daha ayakta. Mesele İmamoğlu’nun tutuklanması değil; uzun yıllardır devam eden adaletsizliklere, hukuksuzluklara karşı halkın biriken öfkesidir. İmamoğlu operasyonu, sadece bardağı taşıran damladır.
HALKIMIZIN ADALET TALEBİNİ BÜYÜTECEĞİZ!
HALK İÇİN ADALET İSTİYORUZ, ALACAĞIZ!
19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından başlayan eylemler, AKP faşizmi tarafından yasa dışı gösterilmeye çalışılırken halk düşmanı CHP tarafından da seçim propagandasına dönüştürülmeye çalışılıyor.
Reformist ve oportünistler CHP’nin kuyruğunda düzen bekçiliği yapıyor, yapılan eylemleri hoplamalı zıplamalı, şınavlı, zilli Avrupa solcuları tarzında sonuç almayan ve halkın hesap sorma isteğini yasal protestoculukla sınırlayan, halka “itidal-sağduyu-sükûnet” çağrısı yapan bir tutum içindeler.
AKP de CHP de düzen partisidir. Halkımıza ikisinin de işbirlikçi, ikisinin de halk düşmanı olduğunu anlatmalıyız. CHP’nin de Ekrem İmamoğlu’nun da sınıfsal olarak nerede durdukları, kimin safında kimin karşısında oldukları açıktır. İmamoğlu, halkın yanında değil karşısındadır.
İmamoğlu “sahiplenilmesi gereken mazlum ya da faşizmin mağduru” değildir. Aksine gayrimenkul zengini, Rolex saat koleksiyoncusu bir burjuvadır. Halkın avukatlarını, halkın sanatçılarını sahte deliller ve gizli tanık sahtekarlığıyla tutuklatıp uzun hapis cezaları veren Cübbeli Cellat Akın Gürlek tarafından tutuklatılmış olması veya atanan kayyumların hukuksuzluğu, bu sınıfsal gerçeği değiştirmez.
Biz halkız! Bizim safımız, oligarşi içi it dalaşında birbirleriyle çatışan AKP’nin de CHP’nin de safı olamaz! Halkın haklar ve özgürlükler mücadelesi, sömürüye ve adaletsizliğe karşı öfkesi, faşizme karşı ayaklanması; AKP’yi olduğu kadar CHP’yi de korkutuyor.
Bu nedenle tüm düzen partileri, hatta AKP karşıtı gibi görünen burjuva partiler ve küçük burjuva kesimler “sokağa çıkmak haktır; ama taşkınlık yapmayın, polisimize direnmeyin, marjinallerin aleti olmayın” vb. demagojileri yapıyorlar.
Aynı demagojileri 2013 yılında Haziran Ayaklanması sırasında da yaptılar. Halkın ayaklanmasını “üç-beş ağaç” diyerek çevre eylemine indirgemeye, “çapulcu” diyerek halkı aşağılamaya, küçümsemeye, terörize etmeye kalktılar. Başaramayınca hak ve özgürlük mücadelemizi gaza boğdular. Ayaklanan halkımızın gözlerini oydular, katlettiler. 14 yaşındaki Umudun Çocuğu Berkin Elvan’ı gaz fişeğiyle hedef alarak vurup katlettiler. Ama Anadolu halklarını teslim alamadılar. Alamayacaklar!
19 MART’TAN BERİ NELER YAŞANDI?
Halkımız sokaklarda… Halkımız ayakta…
HALKIN TALEPLERİ NE İMAMOĞLU NE DE CHP İLE İLGİLİDİR. HAZİRAN AYAKLANMASI’NDAKİNE BENZER BİR ÖFKEYLE HALKIMIZ, KENDİSİNE YAŞATILANLARIN HESABINI SORMAK İÇİN MEYDANLARDA! HALK;
1)”HAK, HUKUK, ADALET” İSTİYOR.
2)”KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ” DİYOR.
3)”FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA” DİYOR, “GÜNDOĞDU” ve “ÇAV BELLA” MARŞLARIYLA, GRUP YORUM ŞARKILARIYLA, NAZIM HİKMET ŞİİRLERİYLE SALDIRILARA DİRENİYOR.
4)21 MART TARİHİNDE KATİL AKP’NİN FAŞİST POLİSİ, ANKARA’DA GAZ SİLAHLARINI KULLANMAYA BAŞLADI… EYLEMLERE AZGINCA SALDIRIYOR, GÖZALTINA ALIYOR AKP. SALDIRILARDA ŞEHİTLER DE VERİLEBİLİR…
5)ÖFKE AKP FAŞİZMİNE… BU; HAZİRAN AYAKLANMASI’NDA YARIM KALAN ÖFKENİN, BUGÜNE KADAR BİRİKİP SONUNDA PATLAMASIDIR. HALKA “TEK ÇÖZÜM YOLUNUN SANDIK OLDUĞUNU” SÖYLEMİŞLERDİ, ONUN DA ÇÖZÜM OLMADIĞINI GÖRDÜ HALKIMIZ…
CHP’NİN TÜM PASİFLİĞİNE, KORKAKLIĞINA, İŞBİRLİKÇİLİĞİNE RAĞMEN HALKIMIZ MEYDANLARDA…
HALK CEPHELİLER OLARAK NE YAPACAĞIZ?
1)BÜTÜN HALKI MEYDANLARA ÇAĞIRIYORUZ!
2)KATİL AKP, İŞBİRLİKÇİ CHP sloganını aklımızdan çıkarmayacağız. AKP DE CHP DE HALK DÜŞMANI DÜZEN PARTİLERİDİR. “Direneceğiz, meydanları terk etmeyeceğiz” diyen CHP, halkı Cumhurbaşkanlığı ön seçimine kilitledi. İstediği oyu aldıktan sonra halkı evlerine geri dönmeye, “sükûnete, itidale” çağırıp eylemlerin bitmesini isteyecektir. BİZ İSE CHP’NİN İŞBİRLİKÇİLİĞİNİ HALKIMIZA NET OLARAK GÖSTERECEK VE DEVRİMCİ SLOGANLARI ÖNE ÇIKARACAĞIZ.
3)BÜTÜN HALKIMIZI BİRLEŞTİREREK MEYDANLARA ÇAĞIRAN, ADALETSİZLİĞE DİRENEN CEPHE TARZINI ÖNE ÇIKARACAĞIZ.
4)HALKIN ÖFKESİNİ VE ADALET ÖZLEMİNİ MEYDANLARDA BİRLEŞTİRECEĞİZ. Haziran Ayaklanması’ndaki gibi Türk bayrakları, Atatürk resimleri ya da CHP bayraklarıyla gelenler de olacaktır; bu durum, halkı birleştirmemizin önünde engel değildir.
5)En temel sloganımız “FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA” olmalı ve her yerde bu sloganı attırmalıyız. CHP’nin ve reformizmin işbirlikçiliği, uzlaşmacılığı ortaya çıktıkça, halkı devrimci sloganlarımız kucaklayacaktır.
6)İstanbul’da toplanma alanımız TAKSİM’dir! Mahallelerde Taksim’e çıkamayan halkımızı, faşizmin temsilcisi AKP’nin binalarına yönlendirmeliyiz.
7)Esnafları KEPENK KAPATMA çağrısıyla meydanlara çağırıyoruz!
8)İLKÖĞRETİM-LİSE ve ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE ve ÖĞRETMENLERE BOYKOT ÇAĞRISI YAPIYORUZ. MEYDANLARA, FAŞİZME KARŞI BİRLEŞMEYE, HESAP SORMAYA ÇAĞIRIYORUZ!
9)İŞÇİLERİ, KAMU EMEKÇİLERİNİ İŞ DURDURMAYA, GREVE ÇAĞIRIYORUZ!
10)AKP FAŞİZMİ YOLLARI KAPATIP HALKIN SOKAKLARA ÇIKMASINI ENGELLEMEYE ÇALIŞIYOR… HALKIMIZ KORKU DUVARLARINI YIKTI, FAŞİZMİN BARİKATLARINI AŞIP YÜRÜYOR… BÜTÜN YAŞAMI DURUDURUP HALKI YÜRÜMEYE, MEYDANLARA ÇAĞIRIYORUZ. UNUTMAYALIM;
–HER CEPHELİ; BİNLERE, ONBİNLERE, YÜZBİNLERE ÖNDERLİK YAPMA PERSPEKTİFİNE, BİRİKİMİNE VE İNİSİYATİFİNE SAHİPTİR.
–HER CEPHELİ; BULUNDUĞU YERİN KURMAYIDIR, KOMUTANIDIR. HALKIN ÖFKESİNİ DEVRİMCİ TEMELDE BÜYÜTMEKLE YÜKÜMLÜDÜR…
–CHP VE REFORMİST PARTİLER, BİRKAÇ GÜN İÇİNDE HALKIN ÖFKESİNİ DEMAGOJİLERLE DİNDİRİP PASİFİZE ETMEYE ÇALIŞACAKLAR… BUNA İZİN VERMEMELİYİZ… BİR DAKİKA BİLE GEÇİRMEDEN,
7’DEN 70’E TÜM CEPHELİLER GÖREV BAŞINA!
-Halkımızın öfkesi, faşizmin adaletsizliğinedir. Bu çelişkiyi büyütmeliyiz. “Tayyip İstifa-Hükümet İstifa” gibi sloganlar yerine “Katil, Hırsız, İşbirlikçi AKP” sloganlarıyla halkımızı mahallelerde, parklarda, cemevi önlerinde toplanmaya çağırmalıyız.
-Bildirilerimiz, açıklamalarımızla ADALET İSTİYORUZ talebimizi büyütmeli ve halkımızı adalet mücadelesinibüyütmeye çağırmalıyız.
-Konu Cumhurbaşkanlığı seçimleri değil, halkın ekmeğe ve adalete açlığıdır. Bu nedenle “FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA” sloganıyla eylemleri büyütmeli ve süreklileştirmeliyiz.
-Dövizler, duvar gazeteleri, pankartlarla halkımızı eylemlere çağırmalıyız. Evden eve, kişiden kişiye, kulaktan kulağa adalet talebiyle Anadolu’da da AKP İL VE İLÇE BİNALARINA, VALİLİKLERE, KAYMAKAMLIKLARA, AKP BELEDİYELERİNE karşı yürüyüşe geçirmeliyiz.
TALEPLERİMİZ NELER OLACAK?
1)ADALET İSTİYORUZ!
2)HALK ANAYASASI İSTİYORUZ!
3)AKP MAHKEMELERİNİN VERDİĞİ TÜM SİYASİ KARARLAR İPTAL EDİLSİN. SİYASİ TUTSAKLARA ÖZGÜRLÜK!
4)HALKA ZULMEDEN, ADALETSİZLİĞİN SORUMLUSU HIRSIZ, İŞBİRLİKÇİ AKP FAŞİZMİ YARGILANSIN!
5)POLİS SALDIRISI VE GÖZALTI TERÖRÜNE SON VERİLSİN. EYLEMLERDEN GÖZALTINA ALINANLAR SERBEST BIRAKILSIN!
SONUÇ OLARAK;
-Polis her yerde saldırmaya, ev baskınları ve gözaltı terörüne devam ediyor. 1000’in üzerinde gözaltı var. Şehitler verilebilir. Gelişen her durumu takip etmeli ve duruma göre tavır belirlemeli, dinamik olmalıyız. Duruma göre hedef karakoldur, hedef adliyedir, hedef kaymakamlıktır, hedef valiliktir, hedef faşizmdir.
– Öfke, özellikle gençler üzerinde yoğunlaşıyor. Üniversitelerde gençler barikatları yıkıp geçti. CHP ve reformizm bu öfkeyi sürekli düzen içinde tutmaya çalışsa da yer yer onları aşan çatışmalara dönüşüyor. Onları sivil toplumculuğun, Avrupa solculuğunun, “zıplamayan Tayyip’tir” vb. apolitik, belirsiz, hedefsiz sloganların etkisinden çıkaracak, sınıfsal zemine oturtacağız.
-EYLEMLERDE DEVRİMCİ İNİSİYATİFİN EKSİKLİĞİ, BİZİM YOKLUĞUMUZ BARİZ BİÇİMDE GÖRÜLÜYOR. Aynı zamanda faşizm, bu gelişmelere bizim müdahale edeceğimizi yönlendireceğimizi de biliyor.
Bunu yapabilecek ideolojik birikimimiz ve milyonları yönetme deneyimimiz olduğunu biliyor. Bu nedenle bize sürekli operasyonlar yaparak gözaltı-tutuklama-katliam saldırılarıyla elimizi kolumuzu bağlamaya çalışıyor.
ÇÖZÜM:
1) HALKA GİTMEK.
2) HALKIMIZI ÖRGÜTLEMEK.
Yaptığımız her işi, her eylemi halkla birlikte yapmalıyız.
Yediden yetmişe bu düzene öfke duyan, düzenden nefret eden bir halk var. İmamoğlu’nun bile tutuklandığı bir ülkede, halkı hapishanelerle korkutamazlar artık. Halkımız sokakta “Bizi de atsınlar Silivri’ye” diyor.
UNUTMAYACAĞIZ;
Burjuvazinin sözcüsü CHP’lilerin ve faşizmin “sol” eli reformistlerin ve oportünistlerin gösterileri uzun sürmeyecektir. Adalete susamış halklarımızın öfkesini bastırmak ve nihayetinde düzen içine çekmek için ellerinden geleni yapacaklardır.
Yani meydanlarda yine bir tek biz ve halk düşmanları kalacak. Çünkü devrim ve iktidar iddiası olan ve bunun için direnen, savaşan, örgütlenen sadece biz varız. Tüm gücümüzle halkın içine girip halkı faşizme karşı örgütlemeliyiz.
Haziran Ayaklanması’ndaki gibi doğal halk önderleri çıkartıp halkımızı onlarla yönlendirmeliyiz.
Her bir emekli arkadaşımız, Dev-Genç’limiz, tutsak ve şehit ailemiz, Halk Meclisi emekçimiz, yoldaşımız; binlerin önüne düşüp halkın öfkesini doğru kanallara yöneltebilir. Halkın içinden yeni halk önderlerini biz çıkartmalıyız.
Örgütlülüklerimizin kalıcılığını da halka dayanan kadrolarla sağlayabiliriz. İşçiler, emekliler bu konuda çok geniş olanaklara sahiptir. Her evde bir çalışan, bir işçi, bir memur, bir öğrenci vardır. Her biri aynı zamanda alan çalışmalarımızın potansiyel kitlesidir.
Yoldaşlarımız; keyfi bir operasyonla her an aranır duruma düşürülebilir, gözaltına alınıp tutuklanabilir. Bu nedenle tüm arkadaşlarımız YARI LEGAL çalışma tarzını esas almalı, ilişki biçimini gizli tutmalıdır. Bunu yapabilmenin tek koşulu halkın içinde olmaktır.
BİZ HALKIZ!
ADALET İSTİYORUZ, ALACAĞIZ!
HALKIN SAVAŞINI VERİYORUZ, HALKIN İKTİDARINI KURACAĞIZ!
Halk Okulu, Sayı: 281