Bu Açıklamada İzlenen Politikayı Temelden Reddediyoruz!
Bu Açıklamada Adı Geçen Alevi Kurumlarının Yöneticilerini Protesto Ediyoruz!
Suriye’ nin emperyalizm adına şeriatçı-siyonist ve milliyetçi geçinen işbirlikçi güçler tarafından işgal edilmesi ve kanlı katliamlar sürecinin başlaması üzerine Türkiye’ de faaliyet yürüten üç Alevi federasyonu tarafından icazet dilenen bir açıklama yapıldı. Açıklama öz olarak: Biz Arap Alevisi değiliz. Arap Alevilerini zaten Alevi’den saymıyoruz. BAAS’cı da değiliz. Suriye olaylarını bahane ederek Türkiye’ deki Alevilere saldırmayın. Uluslararası güçlerden de Suriye’de barış sağlanması, din özgürlüğüne saygının sağlanmasını bekliyoruz… deniyordu. Bu sırada gerek Avrupa’ da gerekse ülkemizde yapılan açıklama ve çağrıların hiçbirinde emperyalizmin bir ülke toprağını işgal etmesi mahkum edilmiyordu. Tam aksine emperyalist kurumlara çağrı yapılarak Suriye’deki katliamları durdurmaları, inançlara saygı gösterilmesini ve demokratik bir Suriye’nin kurulmasını sağlamaları talep ediliyordu. Bunun üzerine derneğimiz, bir çağrı yaparak, alınması gereken tavrın ne olması gerektiğini ortaya koydu. Bu çağrının tüm Alevi kurumları ve demokratik kitle örgütlerince imzalanmasını istedi. Ancak gelinen noktada görülmektedir ki, Suriye’nin işgali ve katliamlara karşı izlenen bu akıl almaz tutum yeni girişimlerle ve ısrarla sürdürülmektedir. Ve giderek de Erdoğan haini ile görüşmelere doğru evrilmektedir. Yukarıdaki açıklama bu akıl almazlığı gösteren bir ibret belgesidir.
ÇÜNKÜ:
1- Emperyalizmin işbirlikçisi vatan hainlerinin yönetimindeki faşist devletin göstermelik kurumu olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki hiçbir parti, Suriye’nin işgaline ve kurulan şeriatçı iktidara karşı değildir. CHP’ nin parlatılan yıldızı Ekrem İmamoğlu bile Belediyeler Birliğini toplayarak Şeriat iktidarını destekleme kararı aldırtmıştır.
2- Faşist Irkçı Gelecek Partisi veya şeriat özlemi içindeki Saadet Partisinden bile medet umulması Alevi halkının nerelere sürüklenmek istendiğinin aleni belirtileridir. Bu görüşmeye katılan bütün Alevi kurum temsilcilerine soruyoruz: Bu görüşmelere neden gittiniz ve beklentiniz neydi? Bir de Dışişleri Bakanı ve eski MİT Başkanı Hakan Fidan ve İçişleri Bakanı Ali Yerli Kaya ile görüşeceğinizi belirtiyorsunuz. Hakan Fidan MİT Başkanı olarak kanlı bir katliamcı değil miydi? Yurt içinde ve yurt dışında faşizme ve emperyalizme karşı mücadele edenlere karşı düzenlediği katliamlarla anılan biri değil midir? Suriye işgalinde de bütün MİT ve sivil faşist güçleri İşgal güçlerine katılmak ve yönetmek üzere Suriye’ ye sevk eden o değil midir? Suriye’nin işgal bölgelerinde kurt işareti yaparak halay çeken askeri güçler kimdir? Şeriatçı işgal güçlerini bunların bizzat yönettiği yazılmamışmıdır? Ve Ali Yerlikaya’ nın ondan bir farkı mı vardır? Bu ikili Suriye işgalini kutlamak için gidip Emevi Camiinde namaz kılmamışlar mıdır? Bu camii İmam Hüseyin’in kesik başının halka korku salmak için günlerce tutulduğu, Yezid’ in hakaretlerine maruz kaldığı camii değil midir? Şeriatçı güçlerin Alevileri katletmek motifi ile tüm dünyadan Suriye’ye sevk edildikleri, Türkiye ve İdlib’ de eğitilip ordu düzenine sokuldukları, en modern silahlarla donatılıp Suriye üzerine saldırtıldıkları aleni değil midir? Bu güçlerin tüm dünyadan anca emperyalizmin olanakları ile toparlanacağı ve böylesine bir eğitimden geçirilip modern silahlarla donatılacağını anlamanız için nasıl bir delile ihtiyacınız vardır? Ve bütün bunları huşu içinde destekleyenlerle, Suriye’deki işgalin ve dökülen her damla kanın baş suçluları ile görüşmeler yaparak neyi çözeceğinizi umuyorsunuz? Bunların suçlarını anlatarak Alevi halkının ve tüm dünya halklarının harekete geçirilmesi için çalışacağınıza, halkın baş cellatları ile görüşerek, onlardan medet umarak halkın gözünde onları aklıyor ve meşrulaştırıyorsunuz!
BİR KEZ DAHA ÇAĞRIMIZDIR: Bu kendi cellatlarımızdan medet umma politikalarından derhal vaz geçilmelidir! Bu politika, sömürücülere ve zalimlere karşı sayısız ulu şehidin yatağı olan Alevi inancı ile asla bağdaşmaz. Bu politika PİR’ imizin Hızır Paşa’ dan medet umması gibi bir şeydir! İmam Hüseyin’ in Kerbela’ da Yezid’ den medet umması gibi bir şeydir! Derisi yüzülen Nesimi’nin celladına yalvarması gibi bir şeydir! Alevi Erenlerinin, Pirlerinin, soykırımcı Yavuz ve soykırım fetvalarını veren Ebu Suud canisinden medet beklemeleri gibi bir şeydir! Böylesine şanlı bir tarihe sahip Alevi halkı ve Alevi inancı adına bunlar yapılamaz ve savunulamaz.
Bu nedenle bu görüşmelere katılan tüm Alevi kurum yöneticilerinin ÖZLERİNİ DAR’ a çekerek bu yanlıştan dönmelerini istiyoruz. Özü Dar’a çekme çağrısı Alevilik kültüründe Onur çağrısıdır. Bu çağrı karşısında kibrinin esiri olup tepkisel tavırlar göstermek Alevi kimliğine yakışmaz. Hele de Alevi örgütlenmelerinde yöneticilik mevkiine layık görülenlere hiç yakışmaz!
Özellikle Hakan Fidan ve Ali Yerlikaya görüşmeye gitmemeleri çağrısı yapıyoruz. Hızır Günlerine girdiğimiz bu aylarda CÜMLE ALEVİ CANLARI Suriye Halkının Hızırı olmaya çağırıyoruz.
İmzalama çağrısı yaptığımız açıklamamızın tüm kurumlarca yeniden değerlendirilmesini ve imzalanmasını talep ediyoruz!
ALEVİ HALK MECLİSİ(CEM) DERNEĞİ Am Stadtpark 68, 51373 Leverkusen