EMPERYALİZMİN VE FAŞİZMİN İMHA POLİTİKASININ,
UZLAŞMA-TESLİMİYET-TASFİYE SALDIRILARININ KARŞISINDA
56 YILDIR TESLİM OLMADAN SAVAŞIYORUZ!
54 YILDIR DÜNYAYA KIZILDERE’NİN KERPİÇ EVİNDEN BAKIYOR,
ON’LARI KAVGANIN TAM ORTASINDA MÜCADELE EDEREK YAŞATIYORUZ.
HALK KURTULUŞ SAVAŞIMIZDA ÖLÜMSÜZLEŞEN 1000’E YAKIN ŞEHİDİMİZİN KANINI YERDE BIRAKMAYACAĞIZ!
SINIF BİLİNCİMİZİ KESKİNLEŞTİREREK
MAHİRLER’İN YOLUNDA KURTULUŞA KADAR SAVAŞACAĞIZ!
KIZILDERE, SINIF BİLİNCİMİZ
KIZILDERE, TARİH BİLİNCİMİZ
KIZILDERE, EVİMİZ VATANIMIZ
KIZILDERE, BAĞIMSIZLIK DEMOKRASİ VE SOSYALİZMDİR!
SINIF BİLİNCİMİZ;
AKLIMIZ
DUYGUMUZ
RUHUMUZ
ÖFKEMİZ
İNANCIMIZDIR
PUSULAMIZDIR.
Sınıf Bilinci, Halkların En Güçlü Silahıdır!
SINIF BİLİNCİMİZ;
Keskin bir bıçaktır KESKİN BIÇAK HER ŞEYİ keskin ve düzgün keser.
Kör bir bıçak ise kestiği her şeyi parçalar ve yırtar.
Bizim bilincimiz, keskin bıçaktır.
Daha da keskinleştirmeliyiz.
Sınıf kini ile
Tarih bilinci ile keskinleştireceğiz.
Emperyalizmin hedefindeki gücümüz; SINIF BİLİNCİMİZDİR.
Sınıf bilinci demek, savaşmanın zorunluluğunun kavranması demektir.
ÖRGÜT; sınıf bilinci ve iradesinin en ileri biçimidir.
Bu nedenle ezilen emekçi sınıflar yani halklar; haklarını kazanabilmek, kendi iktidarlarına sahip olabilmek için örgütlü olmak zorundadırlar.
Bilincimiz ve örgütümüz, bizimdir.
SINIF BİLİNCİ, TESLİM OLMAZLIĞIMIZDIR,
SINIF BİLİNCİ, TESLİM ALINAMAZLIĞIMIZDIR.
SINIF BİLİNCİ, HER SINIFIN KENDİ İKTİDARI İÇİN MÜCADELE ETMESİDİR.
Egemenler sınıf bilincine varmamızı istemez, sınıf bilincine vararak burjuva iktidarını yerle bir edeceğimizi bildiği için bilincimizi çalmak ister.
DEVRİMCİLİĞİN İKİ KAYNAĞI:
– Halk ve Vatan Sevgisi
– Sınıf ve Tarih Bilinci
Sınıf bilinci;
kim olduğunu,
kime karşı olduğunu,
kimden yana olduğunu bilmektir.
Sınıf bilinci; devrimciye, kişiliğini, eğitimini ve baş eğmemenin onurunu kazandıran bir okuldur.
Sınıf bilinci; taraf olmaktır, taraf olmak saflaşmaktır.
Sınıf bilinci saflaştırır.
Saflaşan savaşır, savaşan kazanır.
Tarih bilinci;
nereden geldiğini,
topraklarında dökülen kanı, halkının tarihini, dahası
bugün ve yarın ne yapmak gerektiğini bilmektir.
Tarih bilinci, geçmişten alacağımızı alıp, geleceğe borcumuzu ödemektir. Geçmişimizi öğrenip, geleceğimizi şekillendirmektir.
Sevmek, tanımaktır. Vatanımızı ve halkımızı tanırsak, severiz.
Tarih bilinci, tanımaktır.
VATAN;
– Tarihimiz
– İsyanlarımız
– Başkaldırılarımız
– Bağımsızlık ve özgürlüğümüz
– Sevdiklerimiz
– Toprağımız
– Namusumuz
– Onurumuz
– Dünümüz, bugünümüz, yarınımız
– Şehitlerimiz ve mezarlarımız
– Yediğimiz yemek, içtiğimiz su, içimize çektiğimiz havadır.
Havamızı-suyumuzu, taşımızı-toprağımızı sınıf bilincimizle savunacağız.
SINIF BİLİNCİMİZLE SAVAŞACAK, EMPERYALİZMLE ASLA UZLAŞMAYACAK, FAŞİZME TESLİM OLMAYACAĞIZ!
Zaferi kazanabileceğimizin siyasal ve bilimsel kanıtı, sınıf bilincimizdir.
Geleneklerimiz, 1970 Aralık’ında Ankara Küçükesat’ta yapılan toplantıyla başlayan Parti tarihimiz, bu tarihi can ve kan katarak yazan şehitlerimiz, MUTLAKA KAZANACAĞIMIZIN TANIĞI VE GARANTİSİDİR.
KOYDUK ONLARIN SELAMINI; YÜREĞİMİZİN EN GÜZEL KÖŞESİNE, AKLIMIZIN EN DİK YAMACINA!
Şehitlerimizin yüreklerinin gölgesinde yaşıyoruz ve SAVAŞIYORUZ!
Anadolu; isyanlar, ayaklanmalar, direnişler diyarıdır.
Kriz krizi, hepsi devrimi çağırır!
Çünkü kapitalizm, sömürü dışında tek bir politika üretmiyor, üretemez!
Buna rağmen, dünya topraklarının ve dünya pazarlarının önce 1/6’sını, sonra 1/3’ünü kaybeden emperyalizm; tuzaktan kurtulmuş bir kurt gibi uyanıktır. Halkları süzer, gözler.
Bizim uyanıklığımız, SINIF BİLİNCİMİZDİR.
Hiçbir kurt, bizim sınıf bilincimiz kadar uyanık olamaz!
Sınıf bilincimiz
Sınıf kinimiz
Tarih bilincimiz
Yolumuzdur!
Şehitlerimiz, karanlığa yıldız çakanlarımız, yol gösterenlerimizdir.
Emperyalizmin hedefindeki gücümüz; SINIF BİLİNCİMİZDİR.
Sınıf bilinci demek, savaşmanın zorunluluğunun kavranması demektir.
Herkesin bir sınıfı vardır.
Biz bugün ezilen-sömürülen sınıftayız ve varlığımız, yaşabilmemiz, bizi sömürenleri yok etmemize bağlıdır. Sınıf bilincine sahip olmak, sınıf kinini de beraberinde getirir.
Onların kini korkularından, sonlarını getireceğimizi bildiklerindendir.
Bizim kinimiz ise haklılığımızdan ve bize yaşattıkları acılardan gelir.
Yaşamımızın her anı, bu gerçek üzerine şekillenir.
Savaşmanın zorunluluğu için, bilimsel temel de budur.
Sınıf bilincimiz; HAK ve SUÇ nedir sorusunun cevabı üzerine oturur.
Çünkü direnme hakkın yoksa, hiçbir hakkın yok demektir!
Suçun yasa ile örtüldüğü bir devlete karşı DİRENMEK, EN MEŞRU HAKTIR!
Haklarımız için, zaferimiz için her yerde DİRENME HAKKIMIZI KULLANACAĞIZ!
Onlara göre HAK olan, bize göre SUÇTUR!
Onlara göre hak;
Devrimcilerin imha edilmesi,
Halkın teslim alınmasıdır!
Hedefleri, hesapları, hep bunun üstüne kuruludur.
Bize göre HAK olan, onlara göre SUÇTUR!
Halka karşı işlenen tüm suçların hesabını soracağız!
Bunu; adaletsiz kaldığımız her gün, öfkemizi büyüterek yapacağız.
Sistem, önüne kattığını silip süpürüyor, öğütüp un ediyor, yalayıp yutuyor.
Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin ağızlarına lokma olmamak için SINIF BİLİNCİMİZİ YANİ ÖRGÜTLÜLÜKLERİMİZİ BÜYÜTMELİYİZ!
EMPERYALİZMİN ve OLİGARŞİNİN SALDIRILARINA KARŞI
NE YAPTIK, NE YAPACAĞIZ?
1- DİRENME HAKKIMIZI KULLANACAĞIZ!
2- MEŞRULUK BİLİNCİMİZİ BÜYÜTECEĞİZ!
3- ÖRGÜTLENECEĞİZ!
4- SAVAŞACAĞIZ!
Halka, devrime, sosyalizme, emperyalizmin yıkılacağına inançsızlık büyürken,
15 bin gerilla ve 50 bin milisle silah bırakılırken,
BİZ, “SAVAŞ ÇAĞRISI YAPACAĞIZ” DEMİYORUZ,
BİZ, SAVAŞ ÇAĞRISI OLACAĞIZ!
EMPERYALİZMİN VE FAŞİZMİN İMHA POLİTİKASININ, UZLAŞMA-TESLİMİYET-TASFİYE SALDIRILARININ KARŞISINDA 56 YILDIR TESLİM OLMADAN SAVAŞIYORUZ.
54 YILDIR DÜNYAYA KIZILDERE’NİN KERPİÇ EVİNDEN BAKIYOR, ON’LARI KAVGANIN TAM ORTASINDA MÜCADELE EDEREK YAŞATIYORUZ.
HALK KURTULUŞ SAVAŞIMIZDA ÖLÜMSÜZLEŞEN 1000’E YAKIN ŞEHİDİMİZİN KANINI, ANNELERİMİZİN AHINI YERDE BIRAKMAYACAĞIZ!
MAHİRLER’İN YOLUNDA KURTULUŞA KADAR SAVAŞACAĞIZ!
FAŞİZME TESLİM OLMAYACAĞIZ!
GÖREVİMİZ: ÖRGÜTLENMEK VE DİRENİŞ HAKKI İÇİN SAVAŞI, TÜM HALKA YAYMAKTIR!
GÜNE KAVUŞMAYAN GECE YOKTUR!
BAHARA ERMEYEN KIŞ YOKTUR!
Savaşarak öğrenecek, öğrenerek savaşacağız!
Devrimciler yoksa, hayat yoktur!
DİRENMEYEN DELİRİR!
Bizim aklımız diyalektik materyalizm, zekâmız tutsaklarımız ve şehitlerimizdir.
Aklımıza sahip çıkacak, DİRENECEĞİZ!
Aklın en güçlü silahı İDEOLOJİDİR.
KIZILDERE’DEN BU YANA; AYNI AHLÂKLA, AYNI KÜLTÜRLE, AYNI İNANÇLA SAVAŞIYORUZ VE KAZANACAĞIMIZA İNANIYORUZ.
KIZILDERE, NEDEN SON OLMADI?
· Kızıldere; bir anlık bir eylem, 10 devrimcinin aldığı bir kararla yapılan tek bir eylem değildir.
· Kızıldere; Türkiye soluna hâkim olan 50 yıllık revizyonizmle, reformizmle, oportünizmle sürdürülen ideolojik mücadele ile netleşen devrimci çizginin zaferidir!
· Kızıldere; yeni gelenekler, yeni bir kültür, yeni bir devrimciliktir.
· Kızıldere, devrimin yoludur!
EMPERYALİZM HÂLÂ DÜNYA HALKLARININ KATİLİ OLDUĞU İÇİN,
KILI KIRK YARAN BİR ADALETİMİZ OLDUĞU İÇİN,
HALK VE VATAN SEVGİMİZLE ÇARPIŞTIĞIMIZ İÇİN,
HER ŞEYİ AMA HER ŞEYİ SİLAHA ÇEVİRDİĞİMİZ İÇİN,
SINIF KİNİMİZİ BÜYÜTTÜĞÜMÜZ İÇİN,
TASFİYECİLİĞE KARŞI SAVAŞTIĞIMIZ İÇİN,
“BEN” DEĞİL, “BİZ” OLDUĞUMUZ İÇİN,
İDEOLOJİK NETLİĞİMİZİ, İDEOLOJİK KARARLILIĞIMIZI ve İDEOLOJİK BAĞIMSIZLIĞIMIZI KORUMAYA DEVAM ETTİĞİMİZ İÇİN,
54 YIL ÖNCE “BİZ BURAYA DÖNMEYE DEĞİL ÖLMEYE GELDİK” KARARLILIĞIYLA ANADOLU İHTİLALİ’NİN MANİFESTOSUNU YAZDIĞIMIZ İÇİN,
KIZILDERE “SON” DEĞİL, DOĞUM YERİMİZ, HER ŞEYİN BAŞLADIĞI YERDİR!
Kızıldere; Vatan ve Halk Sevgimizdir
Kızıldere; Tek Başına Da Kalsak, Teslim Olmazlığımızdır
Kızıldere; Uzlaşmazlığımızdır
Kızıldere; Devrim İnancımızın Harcıdır.
Kızıldere; İktidar İddiamızın Gücüdür.
Kızıldere; Cüretimizin Kaynağıdır.
YERİN YEDİ KAT ALTINDA,
BİLİNMEYEN BİR ÜCRA ÇUKURDA,
KUYUNUN DİBİNDE BIRAKILMAK İSTENEN TAŞ İSEK; TAŞI KESKİNLEŞTİRECEĞİZ!
NASIL?
SINIF BİLİNCİMİZİ KESKİNLEŞTİREREK!
Türkiye ve dünya solunda; devrimciliğin yerine sivil toplumculuk, örgütlülüğün yerine bireycilik, militan eylem çizgisinin yerine protestoculuk yerleştirilmiştir. Artık sol, NATO SOLCUSU haline getirilmiştir.
İki sınıf, iki ideoloji var.
Birinden değilsen, ötekindensin.
Önderlerimizden öğrendik; içinde HALK ve İKTİDAR olmayan her şey sivil toplumcudur.
56 yıldır; adımızdan başlayarak her şeyin odağına halkı oturttuğumuz, iktidar iddiamızdan asla vazgeçmediğimiz için bir tek bizi teslim alamadılar.
Çünkü sınıf bilincimizi teslim etmedik.
Kazanmak için savaşmalıyız. Silahsız savaşamayız. Silahımız bilincimizdir.
Kimiz, kime karşı, ne için savaşıyoruz? İşte sınıf bilinci bu temel sorulara doğru cevaplar vermektir.
Peki neden?
Duygulardır bizi harekete geçiren. Duyguları belirleyen de bilincimizdir. Güçlü devrimci duyguları ortaya çıkartan devrimci bilincimizdir. O halde sınıf bilincimizi daha da büyüteceğiz.
Halklar tarihlerine sahip çıkarsa, sınıf bilinciyle donanırsa yenilmez olurlar.
HALKIMIZ, YOLDAŞLARIMIZ;
Parti-Cephe’mizin 56. ve Kızıldere’nin 54. Yılında; Şehitlerimizi Anıyor, Önderlerimizi Selamlıyor, Umudun 31. Kuruluş Yıldönümünü Kutluyoruz!
Anadolu’ya kök saldığımız 1000’e yakın şehit mezarımızın,
tecritle, işkencenin her türlüsüyle, kuyu tipleriyle teslim alınamayan 218 özgür tutsağımızın direncinin verdiği güçle diyoruz ki;
Sınıf bilincimizi keskinleştirerek,
sınıf kinimizi büyüterek,
emperyalizme ve oligarşiye karşı çok daha güçlü vuracak ve yeni depremler yaratacağız!
Bizden çalınan ne varsa, sınıf bilincimize daha çok sarılarak geri alacağız!
Sınıfsız sömürüsüz bir dünya, bağımsız demokratik bir ülke kuracağız!
SÖZÜMÜZDÜR: DÜNYAYI BİR KEZ DE ANADOLU’DAN SARSACAĞIZ!