Hasta Tutsak Melek Akgün Serbest Bırakılsın!

Çağlayan Adliyesi’nde 6 Şubat 2024 tarihinde yapılan eylemin ardından AKP faşizmi tutuklama terörü ile misilleme yaptı. Bu misilleme saldırısı ile tutuklananlardan birisi de bir şehit eşi ve bir tutsak annesi olan TAYAD’lı Aileler’den Melek Akgün oldu.

Eşi Selçuk Akgün’ü katleden, oğlu Hasan Tahsin Akgün’ü tutsak eden faşizme karşı mücadele eden Melek Akgün’ü %82 engelli bir hasta tutsak olmasına rağmen tahliye etmiyorlar. Melek Akgün’ü hapishanede katletmek istiyorlar. Kalp hastası olmasına rağmen Kayseri Kadın Kapalı Hapishanesi’nde bir hücrede tek başına tutmalarının amacı katletmektir.

TAYAD’lı Aileler, hasta tutsak olan Melek Akgün’ün İnfaz Yasası’nın 16. Maddesi gereğince derhal tahliye edilmesi talebiyle bir kampanya yürütüyor. Melek Akgün’ün duruşması 11 Şubat tarihinde.

Kızı Esin Alev Akgün, annesinin sağlık durumuna ilişkin bir açıklama yaptı. Akgün, annesinin katledilmek istendiğini şöyle anlattı:

TUTSAK OLAN OĞLUNA PARA YATIRMAK ‘TERÖR FİNANSMANI’ SAYILDI

Dört gün gözaltında tutulduktan sonra getirildiği Çağlayan Adliyesi’nde basının çektiği noktada görüntü vermek için polisler tarafından darp edildi, saçı çekilerek yerlerde sürüklendi. Savcılıkta ise sadece Çağlayan saldırısını gerçekleştirenleri tanıyıp tanımadığı soruldu. Tanımadığını söyledikten sonra da tutuklandı.

‘ANNEMİN YÜZDE 82 ENGELLİ RAPORU VAR VE SÜREKLİ KONTROL ALTINDA TUTULMALI!’

Annem tek böbrekli ve diğer böbreği de yüzde 40 çalışıyor. Kalbinde stent var ve kalp damar darlığı olduğu için tekrar anjiyo olması lazım. Sürekli kontrol altında olması gereken bir durumdayken tutuklanması yetmiyormuş gibi bir de bize çok uzak olan bir hapishaneye sürgün edilip daha da mağdur edildi.

Annem haftanın dört gününü hastane yollarında geçiren, ayda bir kere hapishanedeki oğlunu ziyaret eden bir insandı. Durum böyleyken ‘kaçma şüphesi’ olduğu öne sürülerek tutuklandı.

‘TEK BÖBREĞİNDE KİST ÇIKTI VE DİYALİZ OLMA RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA’

Böbrek fonksiyonu yüzde 10-15’e düştüğü zaman diyalize girmesi gerekiyor. Bu bakıma göre değişen bir oran. Böbrek aynı noktada da kalabilir ama eğer sağlıklı bakılmazsa çok aniden düşebilir yani diyaliz aşamasına da gelebilir. Şu an öyle bir riski var. Bu Perşembe görüşüne gittiğimde tek kalan böbreğinde de kist oluştuğunu söyledi bana.

Hapishanede olduğu süre boyunca 60 kere hastaneye gitmiş. Sonuçta romatizma ile kemik erimesi varsa kalp ve böbrek hastasıysan yediğinin, içtiğinin, yattığın yerin, soluduğun havanın bile o kadar önemi var ki hapishane bu yaşamın sürdürülebileceği bir ortam değil. Neredeyse 10 günde bir hastanede.

‘DALGA GEÇEN REVİR DOKTORU ONU KIVRANIR HALDE BIRAKTI’

20 yıldır kortizon ilaçlarını kullanıyor, ondan bir sorun çıkarmıyorlar ama revir doktoru büyük sıkıntı. Hep bir engel çıkarıyormuş. Annem görüşte bana en son romatizmasından dolayı bir atak geçirdiğini, çok ağrısı olduğunu, ateşinin çıktığını ama revire gittiğinde doktorun resmen kendisiyle dalga geçtiğini söyledi.

Revire gidip romatizma hastası olduğunu, ağrıdan duramadığını ve serum takılmasını istediğinde  doktor ona, ‘Sen şimdi romatizma hastası mısın? Nasıl yani?’ demiş ve hiçbir müdahalede bulunmamış. Onu öylece kıvranır halde bırakmış.

Annem hücreye döndüğünde ağrıdan bayılmış ama doktor ısrarla bu defa gardiyanlara ‘Romatizması mı var gerçekten?’ diye sorarak bu tavrını sürdürmüş. Nabzına baksa zaten romatizmasının olduğunu görecek ama sırf eziyet olsun diye müdahale etmeden bu şekilde dalgasını geçmiş.

Annem o doktor hakkında şikayette bulundu, ben de bulunacağım.

‘ANNEMİN HAPİSHANEDE TUTULDUĞU HER AN SAĞLIK SORUNLARININ ARTMASINA NEDEN OLUYOR’

İlk duruşması tutuklandıktan altı ay sonra yapıldı. İddianame zaten tamamen polis fezlekeleriyle hazırlanmış. Kendini kurtarmak için etkin pişmanlıktan yararlanan itirafçılar dışında dosyada bir şey yok. İtirafçılar da sadece ‘tanıyorum’ diyor.

Annem zaten tutuklu yakını ve daha önce basına da çıktı. Tanıyabilirler. Sırf bu yüzden hapishanede tutuluyor. Resmen abim yıllardır hapishanede olduğu için ona sahip çıkan ve bırakmayan annemden intikam alınıyor.

‘BU ZULÜM BİTSİN ARTIK!’

Devlet baskısını yıllardır yaşıyoruz aile olarak. Sistematik bir biçimde hep hedefteyiz.

Ellerinde herhalde bir liste var ve dışarda biri balon patlatsa evi basıp annemi alıyorlar. Artık bu zulmün bitmesini istiyorum, annemin üzerinden ellerini çekmelerini istiyorum. Beş yıl ömrü ya var ya yok.

Yüzde 82 engelli bir insan, bu koşullarda duruşmanın sonunu görebilecek mi onu da bilmiyorum. Çok kaygılıyım ve bu işkencenin artık sonlandırılmasını istiyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Benzer Yazılar