Suriye’de ABD, Kanada, Almanya, Fransa ve İngiltere Yetiştirmesi Bakanlar
HTŞ-PYD ABD’nin İki Kuklası
Bağımsız ve Demokratik Bir Suriye Yok!
Emperyalizmin Devleti, Emperyalizmin Hükümeti Var!
Önce Irak’ta, Libya’da Şimdi Suriye’de İşgal Ettiler, Devlet Kurdular
Colani ve Kobani’yi Kulaklarından Tutup Masaya Oturttular
Hazırladıkları Sekiz Maddelik Anlaşmayı İmzalattılar
Şimdi De Atadıklarıyla Kabineyi Oluşturdular
30 Mart 2025’te Suriye’nin işbirlikçi Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara törenle Suriye’nin yeni geçiş hükümetini açıkladı. Öyle bir kabine ki sadece beyinleri değil, kimlikleri de emperyalist ülkelere ait. Artık yeni sömürgecilik ilişkileri daha açık çünkü artık eskisi gibi emperyalizmle ilişkiler gizlenemiyor.
Irak, Libya, Suriye’yi önce işgal ettiler. Sonra bu ülkelerde işbirlikçilerinden oluşan devlet kurdular. Anayasalarını, anlaşma metinlerini, yönetimlerini oluşturdular. Kurdukları ilişkiler yeni sömürgecilik ilişkileridir.
Hala Suriye’de devrimden, demokrasiden, halkların eşit temsilinden, barış içinde yaşayacağından, tüm halkları kapsayan bir hükümetten söz edenler emperyalizmin uşakları, işbirlikçilerinden başkası değildir.
Irak’ta ne yaşanmıştı? ABD 2003’te Irak’ı işgal etti. Kürt milliyetçileri ABD’nin işgalini desteklemiş ve işbirliği yapmışlardı. Bunun ödülünü, Celal Talabani’nin cumhurbaşkanı atanması ile aldılar. Aralık 2005 seçimlerinde 275 sandalyeli mecliste Kürt milliyetçilerinin sadece 53 kişilik sandalyelerine rağmen ABD atadı cumhurbaşkanı oldular.
ABD sömürge valisi Büyükelçi Paul Bremen orduyu feshetti, bir tek peşmergeler silahlı kalacak dedi. Oturup Anayasa’nın oluşturulmasında temel alınan kanunları yazdı. Dedi ki bundan sonra Irak Federal Cumhuriyet’tir. Böylece Kuzey Irak federal devlet oldu. Anayasa bu çerçevede oluşturuldu.
Benzer durum işgal edilip Kaddafi hükümetinin yıkılması sonrasında Libya’da yaşandı. Fayez El Sarraj isimli bir İngiliz ve Amerikan ajanı, Libya’nın başına getirildi. Sarraj Ailesi İngiliz ve Amerikan ajanı, tahttan devrimle indirilen kukla kral İdris Sunusi’nin adamlarıydı. Fayez El Sarraj’ın babası Mustafa El Sarraj Kral İdris’in ekonomi bakanıydı, değişik zamanlarda da eğitim ve tarım bakanlıkları yapmıştı. Fayez El Sarraj böyle zengin ve batı ile ilişkili ve Suudilerle de bağlantılı bir ailede 20 Şubat 1960’da Trablus’ta bakan çocuğu olarak doğdu.
Devrimden sonra İdris ve adamları, Ekonomi Bakanı El Sarraj İngilizlere sığındılar ve onların desteğiyle tekrar tahta geri dönmek için kumpaslar kurdular. Ve yıllar sonra Kaddafi hükümeti emperyalist işgalciler tarafından yıkıldıktan sonra başbakan olarak görevlendirildi ve Tunus’tan İtalyan fırkateyninde ve İtalyan savaş gemilerinin korumasında Trablus’un Ebu Sitta limanına 30 Mart 2016’da getirildi. Libya’da da emperyalizmin dayandığı işbirlikçiler, Suudi Selefi şeyhi Rabi Madkali, El Kaide bağlantılı Misrata çeteleri, değişik hiziplerden islamcı gruplar vb.’di.
Ukrayna’da da emperyalist işgal, yeni sömürgecilik ilişkileri Nazi artığı faşistlere dayanılarak kurulmuştu. Ve orada da halkın tercihleri değil, emperyalizmin atadığı isimlerden hükümet oluşturulmuştu.
Afganistan işgalinde de benzer bir durum yaşandı.
ABD Afganistan’ı terk edene kadar atadıkları işbirlikçiler aracılığıyla yönettiler.
İşte şimdi bu durum Suriye’de hayata geçiriliyor.
ABD’Lİ, KANADALI, ALMAN VE İNGİLİZ BAKANLAR: YENİ SÖMÜRGE SURİYE’NİN İŞBİRLİKÇİ UŞAK HÜKÜMETİ
Bilgiler ülkenin resmi haber ajansı SANA’dan alınmıştır.
Suriye’nin yeni hükümetinde yer alacak isimler hakkında bilinenler şöyle:
Sosyal İşler ve Çalışma Bakanı Hind Kabawat: Emperyalizmin Suriye hükümetindeki temel kadrolarından biri. ABD ve Kanada üniversitelerinden Suriye’ye sömürge valisi olarak görevlendirilmiş bir kadro.
Kanada Toronto Üniversitesi’nden Uyuşmazlık Çözümü ve Tahkim alanında sertifikaya sahip.
ABD’deki Fletcher Üniversitesi’nden Hukuk ve Diplomasi alanında yüksek lisans derecesine sahip ve ABD’deki George Mason Üniversitesi’nde profesör. Din ve Diplomasi Enstitüsü’nde Dinler Arası Diyalog ve Çatışma Çözümü Bölümü’nü yönetiyor.
Kabawat daha önce Harvard Hukuk Okulu Müzakere Programı’nda konuk araştırmacı olarak görev yaptı. Suriye’de ve yurt dışında çok sayıda “sivil toplum örgütü ve kurumunda” çalışma yaptı.
Suriye kökenli Kanadalı olup aynı zamanda Toronto’daki Suriye Diyalog, Barış ve Uzlaşma Merkezi’nin kurucusu ve yöneticisi.
Kabawat’ın diğer bir özelliği LGBTİ politikasının savunucularından olması. NATO uşağı HTŞ’ye yakışan bir bakan yani.
Maliye Bakanı Muhammed Yasir Barniyeh: Emperyalizmin Suriye hükümetindeki temel kadrolarından biri.
1990-94 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Kansas Üniversitesi ve Oklahoma Üniversitesi’nde ekonomi alanında lisansüstü eğitim gördü.
1996 yılında New York Federal Rezerv Bankası’nda eğitim gördü ve 1996 yılında Arap Para Fonu’na ekonomist olarak katıldı.
İşbirlikçi hükümet öncesinde de Suriye ekonomisinin emperyalist sisteme entegre edilmesi için çalışmalar yaptı. Bu çerçevede çeşitli uluslararası komitelere katıldı.
2004-2007 yılları arasında Suriye Finansal Piyasalar ve Menkul Kıymetler Komisyonu ve Şam Menkul Kıymetler Borsası’nın kurulmasına katkıda bulundu.
2009’dan 2024’e kadar Arap Para Fonu’nda Ekonomi Politikaları Departmanı Direktörü olarak görev yapmak da dahil olmak üzere çeşitli görevlerde bulundu.
Arap Merkez Bankaları Guvernörler Kurulu Genel Sekreteri ve Arap Maliye Bakanları Konseyi Genel Sekreteri olarak sorumluluklar üstlendi.
Sağlık Bakanı Musab El Ali: Almanya’da sertifika aldı.
Beyin, sinir ve omurilik cerrahisinde Almanya “Fach-Arts” (Uzmanlık) sertifikasını aldı.
Enformasyon Bakanı Hamza Mustafa: Şam Üniversitesi’nden kovuldu, Katar’a gitti.
2017 yılında Doha Lisansüstü Çalışmalar Enstitüsü’nden Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler alanında yüksek lisans derecesi aldı. Doha’daki Arap Araştırma ve Politika Çalışmaları Merkezi’nde araştırmacı olarak ve 2011’den 2018’e kadar “Arab Policies” (Arap Politikaları) dergisinin yazı işleri sekreteri olarak çalıştı.
2019’dan 2020’ye kadar Londra’daki El Arabiya TV’de yayın yönetmeni olarak çalıştı. 2020 ortasındanitibaren Mart 2025’e kadar Suriye TV Ağı’nın genelmüdürü olarak görev yaptı.
Ulaştırma Bakanı Yarab Süleyman Bedir: Paris’te doktora derecesi aldı. Birleşmiş Milletler Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu’nda çalıştı.
1991’de Paris’ten Ulaştırma Bilimleri alanında doktora derecesi aldı ve 1991 ile 1992 yılları arasında Fransız Ulusal Ulaştırma ve Yol Güvenliği Araştırma Enstitüsü’nde konuk araştırmacı olarak çalıştı.
2014’ten 2024’e kadar Birleşmiş Milletler Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu’nda (ESCWA) ulaştırma ve lojistik alanında bölgesel danışman olarak çalıştı.
Turizm Bakanı Mazen El Salhani: ABD ve Kanada’da eğitildi. Türkiye dahil birçok ülkede şirket yöneticiliği yaptı.
Kanada, Ontario’daki Great Lakes Bilim ve Teknoloji Koleji’nden İşletme Yönetimi alanında yüksek lisans diploması ve Kaliforniya, Westcliff Üniversitesi’nden Proje Yönetimi alanında yüksek lisans derecesine sahip.
Katar, Suudi Arabistan, Türkiye, Cezayir ve Suriye’de bir grup şirketin başkanı ve kurucusu olarak görev yaptı.
Kültür Bakanı Muhammed Yasin Salih: Londra’da eğitildi. Emperyalist medya El Cezire’de çalıştı.
Londra Metropolitan Üniversitesi’nden diller alanında lisans derecesi ve Westminster Üniversitesi’nden tercüme alanında yüksek lisans derecesi aldı.
Katar’daki El Cezire Kanalı’nda gazetecilik ve medya alanında çalıştı.
Eğitim Bakanı Mohammad Abdulrahman Turko: Almanya’da eğitim aldı.
Almanya Leipzig Üniversitesi’nden doktora derecesine sahip.
2019 yılında Almanya’da düzenlenen iki çalıştay (İklim Değişikliği ve E-Öğrenme) dahil olmak üzere çeşitli komite ve konferanslara katıldı.
Ekonomi ve Sanayi Bakanı Mohammad Nidal al- Shaar: ABD’de akademisyenlik yaptı.
George Washington Üniversitesi’nde birkaç yıl makroekonomi, küresel ekonomi, para ve bankacılık ve hükümet yöntemleri üzerine dersler verdi.
Fannie Mae’de Piyasa Performansı Analizi Başkanı olarak çalıştı ve Washington’daki Johnson & Higgins’te Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı.
Dışişleri Bakanı Esad El Şaybani: Yüksek lisansı Türkiye’de okudu. Amerikan Üniversitesi’nde işletme yüksek lisansının (MBA) son aşamasını tamamladı.
Acil Durum ve Afet Yönetimi Bakanı Raed al-Saleh: Suriye Sivil Savunması adı altında örgütlenen Beyaz Baretlilerin başkanı sıfatıyla emperyalizmin ajanı olarak çalıştı.
BM Güvenlik Konseyi toplantısı (2015 ve 2024), BM Genel Kurul toplantıları (2016 ve 2017) ve diğer kimi en etkili 100 figürü arasında yer almak da dahil çeşitli alanlarda ödüllendirildi.
Beyaz Baretliler, 2012 yılının sonu ve 2013 yılının başında Halep’te işe başladı. Katar, İngiltere, ABD, Hollanda, Danimarka, Almanya, Fransa tarafından fonlandıklarını Raed al-Saleh açıkladı. İngiliz İstihbarat servisi MI6’nın Suriye’deki kolu olarak çalıştıkları ABD, Katar, Suudi Arabistan, Türkiye ile bağlantıları nedeniyle ajanlık faaliyeti yapmakla suçlandılar.
Bunlar doğrudan emperyalist ülkelerde eğitilen ve doğrudan bağlantıları açık olan işbirlikçiler. Ama diğer bakanların da emperyalizmin işbirlikçileri oldukları gerçektir. HTŞ hükümetinin misyonu Suriye’nin emperyalizmin işbirlikçisi bir ülke haline getirilmesidir. Bu görevle oluşturulan hükümetin tüm bakanları da buna uygun olarak seçilip atanmışlardır.
EMPERYALİZM İŞBİRLİKÇİLERİNİ KUTLADI
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, yeni hükümetin kapsayıcı, temsilci ve Suriye için olumlu bir adım olmasını umduklarını söyledi.
Almanya’nın Suriye elçisi Stefan Schneck, Berlin’in Suriyelilerin iyileşme süreçlerini desteklemeye hazır olduğunu ifade etti.
İngiltere’nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika Devlet Bakanı Himesh Faulkner yeni hükümetin kuruluşunu memnuniyetle karşıladıklarını ve desteklemeye hazır olduklarını açıkladı.
Fransa Dışişleri Bakanlığı “Suriye’de yeni bir hükümetin kurulmasını memnuniyetle karşılıyoruz.” dedi.
Norveç ve Polonya yeni hükümete destek açıklayan ülkeler arasında oldular.
Türkiye, Arap ülkeleri Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Katar, Ürdün de kurulmasındaemperyalizmin işbirlikçileri olarak pay sahibi olduklarıhükümeti tebrik ettiler.
EMPERYALİZMİN İŞBİRLİKÇİLİĞİNDE PYD VE HTŞ ARASINDA FARK YOKTUR
Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), Demokratik Birlik Partisi (PYD) hükümette Kürtlere yer verilmemesiniboykot edeceklerini duyurdu.
ENKS: “Suriye’deki Kürt halkı, ülkenin en büyük ikinci oluşumudur. Ancak yeni hükümette yer almayacağız çünkü halkımızın hakları resmi olarak tanınmıyor ve yeni anayasa da bunu garanti altına almıyor”.
PYD: “Suriye halkının tüm unsurlarının adil ve gerçek temsili sağlanamadı.”
Bu açıklamaların bir gerçekliğinin ve geçerliliğinin olmadığını herkes biliyor. Nereden biliyoruz? Çünkü işbirlikçilerin bir iradesi yoktur, karar alma yetenekleri yoktur. Emperyalizmin aldığı kararların karşısında durma güçleri yoktur. Ancak emperyalizme ricacı olabilirler.
Mazlum Abdi, ABD Merkez Kuvvetleri (CENTCOM) Komutanı Michael Kurilla ile görüştükten sonra Apaçhi marka bir ABD helikopteriyle Şam’a götürüldü ve Suriye’nin geçiş dönemi Cumhurbaşkanı Şara da kulağından tutulup bir masaya oturtuldular. ABD’nin hazırladığı sekiz maddelik kâğıda imza attırdı.
Colani’ye sen cumhurbaşkanısın dedi, Kobani’ye de “bu da Kürtlerin cumhurbaşkanı” dedi. Kimin ne olacağına böylece karar verilmiş oldu.
Tabloya bakın, önlerine konulan kâğıdı imzaladılar ne anayasayı konuşabildiler ne hükümeti ne de bakanları konuşabildiler. Bir de Kürt milliyetçileri halkı kandırmak için hükümetin ortağı oldukları propagandasını yapıyorlardı. Siz ancak emperyalizmin önünüze attığı kırıntı ne ise onunla yetinirsiniz. Anlaşma imzalıyorsun, anayasa ve hükümet pazarlığı bile yapamıyorsun. Neyi boykot edebilirsin sen?
Kürt milliyetçileri hayal kırıklıklarını belirtiyorlar. Ne bekliyordunuz? Kabine emperyalizmin kadrolarından oluşuyor. Kimlerin kabinede olacağını belirleyen de emperyalizmin politikalarıdır. Ve bunu siz zaten biliyordunuz. Gösterilen tepkiler de göstermeliktir, Kürt halkını kandırmaya yöneliktir.
Sonuç olarak;
Suriye hükümeti diye açıklanan kabine emperyalizmin seçtiği bir kabinedir, işbirlikçi bakanlardan oluşmaktadır. Birçoğu emperyalist ülkelerden eğitim almış, emperyalizmin kadrolarıdır. Ve görevleri Suriye’nin yeni sömürgeleştirilmesidir.
HTŞ ile sekiz maddelik işbirliği anlaşması imzalayan PYD de emperyalizmin işbirlikçileridir. Emperyalizmin belirlediği çerçevede hareket etmişlerdir. Bundan sonra da emperyalizme hizmet etmeye devam edecekler.
HTŞ ile birlikte emperyalist işgal ve sömürgeciliğe direnenlere karşı savaşma kararı almışlardır. Birlikte Alevi katliamları yapmakta hemfikirdirler.
Bu gerçek herkesin gözleri önündedir. HTŞ’nin iktidarını, PYD’nin HTŞ anlaşmasını, yönetimde yer almasını övenler emperyalizmin işbirlikçiliğini övüyorlar. Suriye’nin yeni sömürgeleştirilmesine destek veriyorlar. Bunlar kendilerine sol, sosyalist maskesi de taksalar, özleri ideolojileri emperyalizmin işbirlikçiliğidir. Solla, solculukla bir ilgileri kalmamış olanlardır. Bu yolda yürümeye devam ettiklerinde tıpkı Kürt milliyetçilerinin izlediği yol gibi nihayetinde emperyalizmin daha açık işbirlikçiliğine gideceklerdir.