Home Gündem Sahte Diploma ve E-İmza ile Torbacı Narkotik Şube Müdürü Oldu

Sahte Diploma ve E-İmza ile Torbacı Narkotik Şube Müdürü Oldu

0

BASINDAN / Torbacı Narkotik Şube Müdürü Oldu

Adanalı torbacı ve uyuşturucu bağımlısı Mıhyeddin Yakışır’ın cebinde taşıdığı e-imza ile kendini narkotik başkomiseri yaptığı ortaya çıktı. Gazeteci Timur Soykan, olayın tüm ayrıntılarını anlattı. İşte Timur Soykan’ın açıklamaları;

Devletteki üst düzey yöneticiler adına sahte e-imza çıkararak üniversite, lise diploması, ehliyet ve pek çok belge üreten çetenin faaliyetleri, Türkiye’nin en büyük skandallarından biri olarak tarihe geçti. Sistemdeki büyük zaaf ve çete faaliyeti sonucunda yüzlerce kişi, hukuk, inşaat mühendisliği, işletme, bilgisayar mühendisliği, eczacılık, gıda mühendisliği, mimarlık diplomaları aldı. Tam sayı bilinmiyor. Ayrıca üniversite ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın sistemlerine sızılarak not ortalamaları değiştirildi. Bununla da bitmiyor; profesör, doçent ve akademisyenlerin sahte diplomalar aldıkları öne sürülüyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iki iddianamede çetenin, Milli Eğitim, YÖK, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Göç İdaresi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı gibi çok sayıda kuruma e-imza ile sızdığı ve belge ürettiği anlatılıyor.

Muz cumhuriyetinde bile olmayacak bu olaydaki bir kişinin portresi, Türkiye’nin halini özetliyor.

Adı; Mıhyeddin Yakışır. 29 yaşında. Adana Seyhan’da yaşıyordu. Ortaokul mezunu. Uyuşturucu bağımlısı, torbacı. Polis tarafından aranıyor ve firari.

İşte bu kriminal kişi, fotoğrafının yapıştırıldığı sahte kimlikle şu kişilerin e-imzasını cebinde tutuyor:

 Gazi Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı Ahmet Mavi.

• Ege Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı Diploma Hizmetleri Şube Müdürü Adem Akış.

• Süleyman Demirel Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı Emrah Gülcemal.

• Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı personeli Hidayet Demir.

• Atatürk Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yakup Bayoğlu.

Torbacı bunlarla da yetinmemiş, narkotik şube başkomiseri bile olmuş. Mıhyeddin Yakışır’ın fotoğrafı yapıştırılarak Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı’nda Başkomiser Samet Dede’ye ait sahte kimlik çıkartılmış ve bu kimlikle e-imza almış.

Torbacı ve uyuşturucu bağımlısı Mıhyeddin Yakışır’ın kullandığı Suriyeli göçmenler adına çıkartılan patates hatlar e-imzalara bağlayarak ayrıca şu yetkililerin yerine işlem yapılıyor:

• Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Eğitim Öğretim Daire Başkanı Sibel İrkey.

• Milli Eğitim Bakanlığı Ölçme Değerlendirme ve Yerleştirme Hizmetleri Daire Başkanı Fazıl Aydemir.

• Turkcell Yönetim Direktörü Atahan Öke.

• Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürü Erhan Baydur.

• Ege Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı Işıl Gerekul Kırova.

• İnönü Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı Sami Durak.

• Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Fizik Bölümü Başkanı İbrahim Han.

 Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü Çukurova Halk Eğitim Merkezi Müdürü Bilal Yavuz.

• Süleyman Demirel Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı Emrah Gülcemal.

• Adana Seyhan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Musa Yıldızhan.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesindeki tespite göre; Mıhyeddin Yakışır’ın kullandığı telefona tanımlı e-imza ile tüm bu yetkililerin işlemleri yapılıyor. Üniversite sınavını hiç kazanamamış kişiler, sisteme hukuk, mühendislik fakültelerinden mezun olmuş gibi işleniyor. Diploma sahibi oluyorlar.

KENDİNİ LİSE MEZUNU YAPTI

Özetle; 29 yaşındaki ortaokul mezunu torbacı, akademiyi, eğitim sistemini ele geçirmiş. Kendisini de e-imza ile sisteme sızarak lise mezunu yapmış. İddianamedeki tespite göre; Milli Eğitim Bakanlığı Daire Başkanı Ahmet Sarı adına çıkarılan e-imza ile Milli Eğitim Bakanlığı, Eski Mezun Öğrenci Bilgileri Ekleme ekranına erişim sağlandı ve Mıhyeddin Yakışır’ın kimlik bilgileri usulsüz olarak Anafartalar Anadolu Lisesi’nden mezun olmuş gibi eklendi. Diploma numarası aslında başka bir öğrenciye aitti.

Elbette Mıhyeddin Yakışır, bunları tek başına yapmadı. O çetenin içindeki küçük halkalardan biriydi. İddianameye göre çeteyi Ziya Kadiroğlu ve ‘Alex’ lakabıyla anılan Gökay Celal Gülen yönetiyordu. Ankara Ulus’ta Zeynep Karacan’a ait ve dışarıdan bir eğitim kurumu olarak görünen TUZEM Akademi isimli yeri kullanıyorlardı. Alt katta sahte kimlik yapmak için makinelerini yerleştirmişlerdi. Ofisten ise çeteyi yönetiyorlardı.

Gökay Celal Gülen, yazılımcıydı ve e-imza ile kamu sistemlerine sızmak konusunda uzman olduğu iddia edildi. Ziya Kadiroğlu ile sahte kimlik üretmek konusunda uzmandı. Mıhyeddin Yakışır ise Ziya Kadiroğlu’nun yanından ayırmadığı yardımcısıydı. Ziya Kadiroğlu, 51 yaşında. Çok tartışmalı resmi kayıtlara göre; Düzce Üniversitesi’nde doktora yapan bir akademisyen. Gerçekte ise yıllardır devlet tarafından aranan kişilere, sahte kimlik, pasaport, ehliyet ve diğer belgeleri yapıyordu. E-imza operasyonunda gözaltına alındıktan sonra verdiği ifadede suçlamaları kabul etmedi ama zaten kayıtlarda olan şu bilgileri verdi:

“2010-2016 yılları arasında ülkemizde KPSS çetesi olarak tabir edilen dosya kapsamında örgüt lideri olarak yargılandım. KPSS, ALES, YDS, ÖSS, HSYK sınavında sorularını aldığım ve başkalarının yerine joker adayı sınava sokmam iddiaları ile ilgili olarak hakkımda işlem yapıldı. Daha sonra diploma ve atama çetesi olarak adlandırılan dosyada yargılandım. Bu dosyada hakkımdaki iddia sahte diploma temin etmek, devlet memurlarına atama yapmaktı. Bahsettiğim dosyalarda gerekli yargılamalar yapıldı ve cezalar aldım.”

Yanlış okumadınız.

Ziya Kadiroğlu, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu sınavlarında bile soruları aldığı, joker adayları sınavlara soktuğu iddiasıyla yargılandığını söylüyordu.

Ziya Kadiroğlu’nun bir ayağı Adana’daydı ve özellikle Adana’daki sürücü kursları ile temas kurmuştu. Sınavlarda başarısız olanların Milli Eğitim Bakanlığı sistemindeki kayıtlarını değiştiriyor ve ehliyet almalarını sağlıyordu. Buradan kazanılan parayı, sürücü kurslarının sahipleriyle bölüşüyordu.

İfadelere ve iddianameye göre; Ziya Kadiroğlu, Adana’da uyuşturucu suçundan firari olan Mıhyeddin Yakışır ile tanıştı. Ona da sahte kimlik yaptı. Daha sonra e-imzasını almak istediği kişiler adına sahte kimlik düzenleyerek bunlara Mıhyeddin Yakışır’ın fotoğraflarını koydu. Mıhyeddin Yakışır da Adana, İstanbul, Ankara’daki e-imza bürolarına giderek flash bellekteki imzaları aldı. Kendisin kullandığı patates telefon hatlarından devletin sistemlerine girişi yapılarak veriler değiştirildi.

İfadesinde suçlamaları kabul etmeyen Gökay Celal Gülen ise Ziya Kadiroğlu ile Mıhyeddin Yakışır hakkında şunları söyledi:

“Ziya Hoca, Mıhyeddin için ‘Bu çocuk benim elim ayağım, ne desem onu yapar’ diyordu. Bu derece ona güveniyor ve işlerini yaptırıyordu. Öyle ki; sigarasını bile Mıhyeddin yakardı. Bir gün benim ofisimdeyken Mıhyeddin tuvalete girdi. 10 dakika çıkmayınca Ziya Hoca sinirlendi ve ‘Senin ananı avradını…’ deyip tuvalete koştu. Mıhyeddin’i orada tekme tokat dövdü, ofisten kovdu. Ben neden dövdüğünü sorunca ‘Bu müptezel ne bulsa içiyor’ dedi. Sonradan anladım ki; benim çakmak gazım tuvaletteydi. Çakmak gazını kullanıyordu.”

İşte devletin şifreleri, e-imza sistemi böyle insanların elindeydi.

Mıhyeddin Yakışır, ilk e-imza operasyonunda gözaltına alındı. Suçlamaların çoğunu kabul etmedi ama Ziya Kadiroğlu ve onunda arkasındaki gizemli şüpheli hakkında konuştu:

“Ziya Kadiroğlu, Ankara Ulus’ta TUZEM Akademi isimli işyerinde çalışır. Burada kendisinin kullandığı basım makinesi mevcuttur. Burada ‘Alex’ isimli bir şahısla birlikte çalışmaktadır. Ziya ve Alex, başkalarına ait sahte kimlik düzenler, e-imza çıkartırlar. Bu belgelerle birçok kurumun sistemlerine e-imza ile erişim sağlarlar. Ayrıca aranan kişilere sahte kimlik düzenlerler.”

Mıhyeddin Yakışır, e-imza olayının arkasında beynin Gökay Celal Gülen olduğunu iddia etti. Şunları anlattı:

“Gökay Celal Gülen isimli şahıs üst düzey bilgiye sahip olup tüm organizasyonu yapmaktadır. Ziya Kadiroğlu bu şahsa yardım etmektedir. Gökay Celal Gülen, banka hesabı kullanmaz, paraları Ziya’dan nakit olarak elden alır. TÜZEM Akademi çok lüks bir şekilde döşenmiş konak şeklinde yapılmıştır, içerisinde serverlardan tut toplantı salonuna kadar her türlü detay düşünülmüştür. İşlemler burada devam etmektedir. Burası normal okul gibi görünür ve arka tarafta tüm illegal işlemler yapılmaktadır.”

Ziya Kadiroğlu, ifadelerinde suçlamaları kabul etmezken Gökay Celal Gülen’i de ele vermedi. ‘Alex’ denilen kişiyi tam olarak hatırlamadığını söyledi.

Gökay Celal Gülen ise ifadesinde sadece Ziya Kadiroğlu’nun ofisine getirdiği bilgisayarları tamir ettiğini anlattı. Ziya Kadiroğlu’nun sürekli e-imza takılı bilgisayarlarla işlem yaptığını ve kamu sistemlerine eklemeler yaptığını anlattı. Ziya’nın tam olarak ne yaptığından haberdar olmadığını savundu.

İddianameye göre; çetenin tepesinde Ziya Kadiroğlu ve Gökay Celal Gülen yer alıyor. Ancak sadece onların BTK Başkanı’nın arasında olduğu üst düzey yöneticilerin e-imzalarını çıkarıp devletin en mahrem sistemlerine sızdığına inanmak mümkün mü? Bence değil. Bu büyük skandal konusunda araştırmalarımız devam edecek.

∗∗∗

KORKUNÇ İDDİA: ÖSYM SONUÇLARINI DEĞİŞTİRİYORLARDI

Mıhyeddin Yakışır’ın ilk ifadesinde çok kritik bir bölüm vardı. Sorgu tutanağında şöyle yazıldı:

“Şüpheliye ÖSYM web geçmişine ilişkin bağlantılar sorulduğunda.”

Yanıt ürkütücüydü:

“ÖSYM sitesine yapılan girişler ÖSYM’nin sistemlerinde sınav puanı yükseltmek için yaptıkları erişimdir. Ben ÖSYM’nin sistemlerinde puan yükseltmesi yaptıklarını biliyorum. Yine bu işlemleri Ziya Kadiroğlu ile Gökay Celal Gülen isimli şahıslar yapmaktadır.”

Korkunç bir iddia. Ziya Kadiroğlu’nun yanından ayırmadığı adam, çete mensuplarının ÖSYM sınav sonuçlarını değiştirebildiğini iddia ediyor.

∗∗∗

ÇETE LİDERİ MÜHENDİSLİK VE HUKUK DİPLOMASI YAPMIŞ

Çetenin lideri olmakla suçlanan Gökay Celal Gülen kendisi için de sahte diplomalar üretiyor. Üstelik kendisini hemen hukuk fakültesinden hem de bilgisayar mühendisliği bölümünden mezun gösteriyor. 65 sanıklı ikinci iddianamede şu tespit yer alıyor:

“Gökay Celal Gülen’in, Atatürk Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı Metin Saygılı adına oluşturulan sahte elektronik imza kullanmak suretiyle şüpheli adına Atatürk Üniversitesi ‘Hukuk Fakültesi’ lisans programından yasa dışı mezuniyet kayıtlarının oluşturularak YÖK sistemlerine eklendiğinin tespit edildiği…”

Atatürk Üniversitesi’nden hukuk diploması alan Gökay Celal Gülen, bununla yetinmiyor. İddianamede onun diplomalarına dair ikinci tespit şöyle:

“Yıldız Teknik Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı Hicran Burcu Aydın adına çıkartılan sahte elektronik imza kullanılmak suretiyle Gökay Celal Gülen adına Yıldız Teknik Üniversitesi ‘Bilgisayar Mühendisliği’ lisans programından yasa dışı mezuniyet kaydının oluşturularak YÖK sistemlerine eklendiğinin tespit edildiği…”

∗∗∗

DEPREM AKBABALARI

Elektronik imza ile devlet sistemlerine girip diplomalar yaratan ve bunları YÖK’ün sistemine işleyen çete, hayatını kaybeden mezunların belgelerde kimlik bilgilerini değiştiriyor. 6 Şubat 2023 depremlerinden sonra hayatını kaybeden avukatların kimlik bilgilerinin peşine düşüyorlar. İddianamede yer alan bilgiye göre; Ziya

İddianameye göre; Ziya Kadiroğlu ile çete üyesi Yelda Boğa arasındaki mesajlarda bu yazışmalar tespit edildi. İddianamede Yelda Boğa’ya ait elektronik materyal incelemesindeki tespit şöyle yer aldı:

“Özellikle şüpheli Ziya ile olan mesaj kayıtlarında 6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizde meydana gelen deprem neticesinde Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illerinde vefat eden avukatların listelerini temin etmek suretiyle birbirlerine göndererek rahmet dileklerini ileten mesajlar gönderdiklerinin tespit edildiği tespit edildi. Şüphelilerin vefat eden avukatların isimlerini ve mezuniyetlerini tespit ederek üniversitedeki kayıtlarını sildikleri, ardından kendilerinden hukuk fakültesi mezuniyeti talep eden kişileri vefat eden avukatların yerine ilgili üniversitelere kaydettikleri bilinmektedir.”

İlk iddianamede bu depremle ilgili yazışmalara Ziya Kadiroğlu’nun verdiği yanıt yer aldı. Şöyle diyordu:

“Islahiye listesinden kastımız ise deprem bölgesinde rahmetli olan kişilerin ailelerine yardım etmek maksatlıdır. Eğer ölmüşlerse, dua okumaktır.”

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Exit mobile version