7 EKİM 2023 – 19 OCAK 2025
471 GÜN
5 MEVSİM
15 AY
11.304 SAAT DİRENDİ FİLİSTİN HALKI!
VE ZAFER
50.000 ŞEHİT PAHASINA KAZANILDI!
50.000 ŞEHİT ZAFERİN HARCIDIR!
7 EKİM 2023’TEN 25 MAYIS 2024’E
77 BİN TON BOMBA ATTI İSRAİL GAZZE’YE!
FİLİSTİN DİRENİŞİ, ABD VE AB EMPERYALİZMİNİ ARKASINA ALAN SİYONİST İSRAİL’İ DURDURDU!
DİRENİŞİN TALEPLERİNİ KABUL ETTİRDİ!
ATEŞKESİ KABUL ETTİRDİ!
SELAM OLSUN DİRENENLERE
ŞAN OLSUN FİLİSTİN HALKININ DİRENME KARARLILIĞINA!
İŞGAL ALTIINDA FİLİSTİN
FİLİSTİN BENİM VATANIM
EĞİLMEM İŞGALE DİRENİRİM!
YİĞİTLER VAR UMUTLU
YİĞİTLER VAR ÖFKELİ
FEDAİLER VAR KORKUSUZ
FEDAİLERİN PİMİ ÇEKİLMİŞ!
VE PATLIYOR BEYİNLERDE ŞEHİTLER!
AKAN KAN ONURDUR, NAMUSDUR
DÖKÜLEN GÖZYAŞI HELALDİR VATAN TOPRAĞINA
ZAFER FİLİSTİN HALKININDIR!
7 Ekim 2023’te Filistin halkı tam 76 yıllık işgale, katliama, kendi vatanlarında mülteciliğe, tutsaklığa karşı bir direniş başlattı. 7 Ekim 2023’te Filistin halk kurtuluş savaşçıları paraşütlerle İsrail’in içine girerek birçok eylem yapmış ve rehinelerle birlikte geri çekilmiştir. 7 Ekim 2023 tüm dünya halklarına emperyalizme, siyonizme ve işgale karşı direnme kararı ile bir kez daha umut oldu.
Filistinli savaşçılar gün gün, adım adım, yılların öfkesi, acısı, hesabı ile büyük bir gizlilikle savaşı örgütlediler. Ve 7 Ekim emperyalizm ve siyonist İsrail’in bütün politikalarını bozmuştur. Filistin direnişi bir kez daha halk ve vatan sevgisi ile yola çıkanların, teslim olmayanların kazanacağını tüm dünyaya gösterdi.
İsrail işgallerle, katliamlarla emperyalizmin Orta Doğu’daki karakolu görevini görürken Filistin direnişi işgallerle, katliamlarla halkların teslim alınamayacağını gösterdi.
Emperyalistler ve koçbaşı İsrail’in ekonomik ve askeri gücü halk savaşı karşısında yenilmeye mahkûmdur. Çünkü Filistin halkı elinde taşlarla, sapanlarla direnirken her zaman feda ruhu ile savaşmıştır. Halkların direnme geleneği, vatan sevgisi, işgale teslim olmayışı bütün silahları yenmiştir.
DİRENİŞ EKSENİ İLE ULUSAL BİRLİK!
7 Ekim 2023’te direnişi Hamas başlatsa da İslami Cihad Örgütü, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi, Halk Direniş Komiteleri, El Aksa Şehit Tugayları, Filistin Özgürlük Hareketi ile içerisinde sosyalist hareketlerinde, İslamcı örgütlerinde olduğu 12 örgütten oluşan bir direniş ekseni kuruldu. 2021’de Demir Kubbe’nin delinmesinin ardından kuruluşu ilan edilen Ortak Operasyon Odası’nda da birlikte hareket etmişlerdir.
Direnişin başında dünya basınında ve ülkemiz burjuva basınında savaş Hamas ile Netanyahu yani Hamas ile İsrail arasında bir savaşmış gibi gösterilerek İslamcı bir örgütün desteklenmemesi üzerine katil, yobaz, gerici propagandaları yapıldı.
Filistin halkının 76 yıllık işgale karşı direnişi, kendi vatan topraklarında dillerinin, dinlerinin yasaklanmasına, vatanlarında mülteci statüsünde olmalarına, idari tutsaklık adı altında onlarca yıl tutsak edilmeye karşı kendi kaderini tayin etme hakkı, direnme hakkı vardır.
Ve Filistin halkının direnişi, direniş içerisindeki örgütlerin ideolojileri, karakterleriyle gerici ilan edilemez. Filistin direnişi sadece direnenlerin siyasi yapısı üzerinden ele alınamaz. Emperyalizme ve siyonizme karşı yürüttükleri silahlı mücadele temeldir.
Biz hiçbir zaman Hamas’ı desteklemedik, biz her zaman yaşasın direniş dedik. Çünkü Filistin’de tek yol ve kurtuluş halkların direnişidir.
“Emperyalizmin İsrail siyonizmini Orta Doğu’da kullanarak gerçekleştirmeye çalıştığı tüm politikalarını Filistin direnişi yerle bir etti. Filistin direnişi göstermiştir ki emperyalizmin istediği gibi ülkeleri işgal edemeyecek, halklara zulmedemeyecektir. Ve Filistin direnişi tüm dünyadaki ezilen halklara öğretmiştir ki; askeri ve ekonomik olarak düşman ne kadar üstün olursa olsun haklılığına inanmış, vatan sevgisiyle donanmış ve elindeki her şeyi silaha dönüştürebilen halklar direnişlerini sürdürmelidir. Ne olursa olsun emperyalizme, faşizme ve siyonizme asla teslim olmayan Filistin direnişi bir kez daha dünya halklarına umut olmuştur.” (Halk CephesiFilistin Açıklaması, Halk Okulu Dergisi 208. Sayı)
Biz her zaman emperyalizme ve İsrail siyonizmine direnenlerin yanında olduk. Bugün Filistin direnişinin yanında olmamız Hamas’ı desteklediğimiz anlamına gelmez. Hamas Yeşil Kuşak Politikası’nın ortaya çıkardığı İslamcı bir örgüttür. Hamas’ın uzlaşmacı tavrını, nerede, ne zaman, ne söylediğini, yaptığını biliyoruz. İslamcı örgütlerin karakteristik özelliğidir uzlaşma. Fakat bu bugün emperyalizme ve siyonizme karşı canıyla kanıyla direniyor oluşunu ortadan kaldırmaz. İleri olan emperyalizme ve siyonizme karşı direniyor olmasıdır. Biz direnişi ve direnenleri destekledik her zaman direniş yenilmeyen tek komutandır dedik. Direnme kararlılığı ile direniş kendi içerisinde öğretiyor, eğitiyor, savaştırıyor.
40 MİLYON TON MOLOZLARIN ARASINDA SONUNA KADAR SAVAŞ, ZAFERE KADAR DİRENİŞ!
Gazze’de taş taş üstünde kalmadı.
Evlerin %72’sine denk gelen 290.820 konut yıkıldı.
Sağlık tesislerinin yüzde 84’ü yıkıldı.
Toplam 56 okul tesisi yıkıldı. 219’u ağır hasarlı.
İsrail’in saldırıları sonucu Gazze 40 milyon ton moloz oldu.
Evleri yıkılan Filistin halkı güneyden kuzeye, kuzeyden güneye sürgün edilip durdu. Gazze halkı direniş boyunca açlığa, yoksulluğa, susuzluğa mahkûm edildi. İsrail Gazze’ye gönderilen yardım tırlarına el koydu sınırlardan geçmesine engel olarak sadece bombalarla, silahlarla değil açlıkla, susuzlukla katletti halkları.
Direniş boyunca İsrail halkın ve özellikle çocukların bir arada olduğu yerlerde toplu katliamlar yaptı.
İnanmış Filistin halkını teslim alamadı. Değil onar yüzer, biner biner katletti ama Filistin halkı teslim olmadı. 1948’de Filistin’de gerçekleşen ilk işgalden bu yana İsrail Orta Doğu’da hiçbir zaman mutlak başarı sağlayamamıştır.
MEVASİ KATLİAMI
10 Eylül’de Gazze şeridinin güneyindeki Han Yunus kentindeki Mevasi bölgesinde 40 Filistinli katledildi, 60’ı ağır yaralandı. Katliamın yaşandığı bölge İsrail’in güvenli olarak tanımladığı halkı zorla sürgüne gönderdiği yerdir.
TABİUN OKULU KATLİAMI
Gazze’nin doğusundaki Derec Mahallesi’nde yerinden edilen sivillerin sığındığı Et-Tabiin okuluna saldırdı 100 kişi aynı anda katledildi.
MEVASİ KATLİAMI
13 Temmuz 2024’te İsrail ordusu Gazze şeridinde yerinde edilmiş güvenli bölge denilen Han Yunus kentinin El Mevasi bölgesinde 90 Filistinliyi katledildi. 300 kişi yaralandı.
NUSAYRAT MÜLTECİ KAMPI KATLİAMI
8 Haziran 2024’te Deyr El-Belah kentindeki Nusayrat Mülteci kampında katil işgalciler Filistinliler gibi giyinerek 89 ev ve binayı bombaladı. 64’ünün çocuk, 57’sinin kadın olduğu 274 Filistinliyi katletti. Bu saldırıda 153’ü çocuk 161’i kadın 698 Filistinli yaralandı.
REFAH KATLİAMI-ÇADIR YANGINLARI
İsrail ordusunun, Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) saldırıları durdurma kararı aldığı Gazze Şeridi’ndeki Refah kentinde 26 Mayıs’ta sürgün edilen Filistinlilerin çadırlarına düzenlediği saldırıda 45 Filistinli katledildi. Tanıklar, İsrail savaş uçaklarının kampa en az 8 roketle saldırı düzenlediğini anlattı.
ŞİFA HASTANESİ KATLİAMI
Bombalanan hastanede 400’ün üzerinde Filistinli katledildi. Sağlık Bakanı hastane bahçesinde durancesetlerin ortasında basın açıklaması yaptı.
NABULSİ KAVŞAĞI KATLİAMI
İsrail 29 Şubat 2024’de Gazze Şeridi’ni kuzeydengüneye bağlayan Reşid Caddesi üzerindeki NablusiKavşağı’nda insani yardım bekleyen Filistinlileri bombalayarakve ateş açarak 118 kişi katletti.
EL FAHURA OKULU KATLİAMI
Yapılan okul katliamında toplam 200 Filistinli katledildi. 18 Kasım 2023’te Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı’nda, BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) bünyesindeki çok sayıda kişinin sığındığı El-Fahura okulunu bombaladı.
CİBALİYE KATLİAMI
İsrail savaş uçakları, 31 Ekim 2023’te Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’ndaki kalabalık bir yerleşim bölgesini hedef alarak çoğu çocuk ve kadın 1000 Filistinliyi katletti.
AZİZ PORPHYRİUS KİLİSE KATLİAMI
İnşa tarihi 425 yılı olan Gazze’deki Aziz Porphyrius Rum Ortodoks Kilisesi’ne, İsrail’in saldırıları nedeniyle yerlerinden olan yüzlerce halk sığınmıştı. İsrail 20 Ekim 2003’te Aziz Porphyrius Kilise’si bombalayarak 20 Filistinliyi katletti.
EL-EHLİ BAPTİST KATLİAMI
Siyonist İsrail 17 Ekim 2023’te Gazze’deki El-Ehli Baptist Hastanesi’nin avlusunu bombalayarak çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 500’den fazla Filistinliyi katletti.
İsrail yaptığı tüm katliamlara rağmen direnen Filistin halkını yenemedi. Anneler evlatlarının şehitliğinde başları dik bir şekilde “duydunuz mu oğlum Filistin’e şehit oldu” diyerek halkı cenazeye kendileri çağırdı. 3 yaşında çocuklar şehitlik oyunu oynadılar.
7 EKİM 2023’TE BAŞLAYAN DİRENİŞ 19 OCAK 2025’TE İMZALANAN ATEŞKES İLE FİLİSTİN HALKININ ZAFERİ OLDU!
TESLİM OLMADILAR, YENİLMEDİLER, ZAFERE YÜRÜDÜLER!
19 Ocak’ta ateşkes anlaşması ile Filistin direnişi İsrail’i taleplerini kabul ettirmeye zorladı. İsrail direniş karışında çaresizce direnişin taleplerini kabul etmek zorunda kaldı.
Filistin ve İsrail arasında ateşkese varılan Gazze’de ateşkes ve karşılıklı esir takası anlaşması 19 Ocak’ta yürürlüğe girdi.
1)19 Ocak Pazar günü yürürlüğe giren anlaşma, üç aşamadan oluşuyor. Anlaşmanın ilk 42 gününde İsrailli 33 esir serbest bırakılacak. İlk olarak 13 rehine ve 90 Filistinli tutsak serbest bırakıldı.
2)”İnsani aşama” olarak da anılan 42 günlük birinci aşama, İsrailli 33 esirin canlı veya ölü olarak teslim edilmesini içeriyor. Bu aşamada İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde girdiği çoğu bölgeden çekilecek.
3)Ateşkese göre anlaşmanın yürürlüğe girmesinin 7. gününde İsrailli rehinelerin ilk grubu salıverilecek ve her İsrailli askere karşı 30’u müebbet cezası verilmiş toplam 50 Filistinli serbest bırakılacak.
4)İsrailli her yaşlı kadın ve erkek vatandaşa karşı ise Filistinli 30 esir serbest kalacak. Filistinli esirler kadın, çocuk veya hastalardan seçilebilecek.
5)İkinci aşamanın içerdiği anlaşmalar, birinci aşamanın 5. haftasından önce belirlenmiş olacak. Anlaşmanın üçüncü ve son aşaması ise Gazze Şeridi’nin yeniden imarını içerecek.
6)Gazze Şeridi’nde ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinin ilk gününden itibaren İsrail ordusu, yerleşim bölgelerinin dışına çekilecek.
7)İsrail’in insansız hava araçlarının uçuşları da günlük 10 saat duracak, esir takasının olduğu günlerde ise İHA’ların uçuşu 12 saat duracak.
8)Ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasında İsrail ordusunun saldırılarının kalıcı olarak durdurulması ve Gazze’den tamamen çekilmesi ilan edilecek. Daha sonra Gazze Şeridi’ne açılan sınır kapıları yolcu ve ticari geçişlere açılacak.
FHKC Genel Sekreter Yardımcısı Cemil Mezher ateşkesin ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi;
“Gazze’nin çocuklarını, yaşlılarını ve kadınlarını selamlıyoruz. Ayrıca düşmanın gururunu kıran ve onu geri çekilmeye zorlayan kahraman direnişimizin tüm askeri kanatlarına gurur ve takdirlerimizi iletiyoruz. Direnişimiz 471 gün boyunca sürerek büyük bir zafere imza attı. Amerika’nın sınırsız desteğine rağmen düşman hedeflerine ulaşmada başarısız oldu.”
Yapılan ateşin ardından İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın Sözcüsü Ebu Ubeyde;
“Ateşkesin ihlali İsrailli esirlerin hayatlarını doğrudan etkiler. Tüm bunlar İsrail’in taahhüdüne bağlı olmasıyla ilgilidir. İsrail’le çatışmalarda yeni bir denklem oluştu bölgede, tarihi bir destan yazıldı ve bizim kararlılığımız, direnişimiz dünyayı şaşırttı” dedi.
Esirler Medya Ofisi Başkanı Zahir Cebbarin Filistinlilerin serbest bırakılması sürecini;
“Filistin saflarının birlik ve beraberliğini temsil eden; Filistin halkının uyumunu ve direnişini teyit eden ulusal bir düğün” olarak nitelendirdi.
Yapılan ateşkes anlaşmasının her bir maddesi kendi içinde Filistin direnişinin zaferidir. Savaşın başında direnişçiler için “insansı hayvanlarla savaşıyoruz” diyen Netanyahu 471 gün durmadan, yılmadan, teslim olmadan direnen Filistin direnişi ile ateşkese oturmak zorunda kaldı. İsrail’i ateşkes masasına oturtan, direnişin tek tek taleplerinin kabul edilmesini sağlayan 50.000 şehittir. Şehitliğin bir diğer adı zaferdir Filistin topraklarında. Şehitliğin bir adı da özgür vatandır. 50.000 şehit zaferin harcıdır.
471 gün, 15 ay, 5 mevsim, 11.304 saat süren direniş karşısında ateşkese mecbur kalan İsrail yenildi; emperyalistlerin ekonomik, askeri, siyasi saldırısına, yaptırımlarına meydan okuyan Filistin halkı zaferi kazandı.
Ateşkes en zor koşullarda bile tüm emperyalist devletler saldırdığında kendi öz gücüne güvenerek direnilebileceğinin kanıtıdır.
Ateşkes, Filistin halkının direnme kararlılığı ile yapılmıştır. Ölümü yenen savaşçıların direnme kararlılığı ile yapılmıştır. Savaş sadece İsrail’e karşı değil başta ABD emperyalizmi ve tüm emperyalistlere karşı yürütülen bir savaştır. Almanya’da, Fransa’da Hollanda’da birçok Avrupa ülkesinde Filistin’e destek eylemleri yasaklandı, eylemlere katılanlar gözaltına alındı. İsrail tek başına saldırmadı Filistin halkına emperyalistleri ve onların ekonomik silah gücünü arkasına alarak saldırdı.
İSRAİL SADECE BUGÜN DEĞİL TARİHSEL OLARAK YENİLDİ!
2006 yılında tam 34 gün süren Hizbullah-İsrail Savaşı, İsrail’in hazmedemediği biri yenilgiydi. Bugün Filistin direnişi boyunca direnişi büyüten Hizbullah’a yönelik saldırılarının nedeni de budur.
İsrail o zaman da en büyük güçlü teknik silahlarıyla saldırdı Hizbullah’a, en büyük yıkım Kana köyünde yaşandı, misket bombası kullanıldı, Hizbullah ile bağı olan kişi ve kurumlara yaptırım uygulandı. 34 gün süren savaşta 1200 Lübnanlı katledildi, 1000 İsrailli öldürüldü.
2006 yılındaki savaşın ardından İsrail Demir Kubbe’nin inşasına başladı.
Dönemin Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora savaşın başından itibaren Lübnan Devleti olarak Hizbullah ile bir arada olmadıklarını, saldırıda yer almadıklarını anlatan açıklamalar yaptı. Dönemin işbirlikçi Lübnan Devleti’ne rağmen direnen Hizbullah zaferi kazandı. Hizbullah hem siyasi hem de askeri olarak İsrail’e karşı kazanmıştı. Savaş sırasında Hizbullah Beyrut kıyılarında İsrail’in donanmasına ait bir gemiyi 10 mil uzaklıktan vurdu.
Hizbullah’ın 10 mil uzaklıkta bir gemiyi vurabilecek güce sahip olmasıyla hem İsrail hem de emperyalistler için Hizbullah’ın artık tehlike olduğu gerçeği ortaya çıktı.
Hizbullah günde 100’den fazla roket kullandı. Roket saldırıları İsrail’i o kadar korkuttu ki henüz savaşın başında İsrail Savunma Bakanı Amir Paret orduya sivil savunma planlarını devreye alma talimatı verdi. 250 bin sivil ülkenin kuzeyini boşaltırken toplamda 1 milyon İsrailli savaşın sonra erdiği 14 Ağustos tarihine kadar sığınaklarda kaldı. Bu durum siyasi ve askeri olarak bugün olduğu gibi yenilgidir İsrail için.
Ve yine bugün Filistin savaşında olduğu gibi birçok askeri nokta vurulsa da İsrail bunu hiçbir zaman açıklamadı. Gerilla taktikleri ile savaşan Hizbullah savaşçıları karşısında da karadan onlarca kayıp vermiştir İsrail. Çünkü karşılarında canlı kanlı direnişçiler var ve avucunun içi, adları, ana babaları gibi bildikleri vatan topraklarında savaşan onlar. İsrail ise her zaman havadan bombalayıp şehirleri yakıp yıkmıştır. Bugün de savaşın Filistin’de karadan devam etmesi ile İsrailli generaller “onlarla savaşacak gücümüz yok, tanklarımız işe yaramıyor, hayaletlerle savaşıyoruz” dedi.
Bugün nasıl Filistin direnişi İsrail’e ateşkesi kabul ettirdiyse 2006 yılında da İsrail Hizbullah savaşında İsrail’in terörist dediği emperyalist ülkelerin ve Arap ülkelerinin terör listelerinde olan Hizbullah ile ateşkes imzalamak zorunda kaldı. Hizbullah’ın direnme kararlılığı İsrail’i ateşkese zorladı, masaya oturtup talepleri kabul ettirdi. Ateşkesle birlikte İsrail güçleri Lübnan’ın güneyinden çekilmiş Hizbullah ordusu Güney Lübnan’da varlığı arttırmıştır. İsrail dün de bugün de direnen halklar karşısında yenilmeye mahkûmdur. Tarih bize bunu gösteriyor.
Demir Kubbeler, en iyi silahlar, düştüğü yeri onlarca metre delip geçen bombalar değil Orta Doğu halklarının direnme kararlılığı vatan sevgisi yenecek işgalcileri.
2006’DA HİZBULLAH’IN DİRENİŞİ, 7 EKİM 2023 FİLİSTİN DİRENİŞİ İLE HALKLAR KAZANDI, İSRAİL ATEŞKESİ VE DİRENİŞİN TALEPLERİNİ KABUL ETMEK ZORUNDA KALDI!
DİRENİŞ ‘’İSRAİL YENİLMEZ, DEMİR KUBBE GEÇİLMEZ, YIKILMAZ’’ DÜŞÜNCESİNİ YERLE BİR ETTİ!
Tüm dünyada 6 Gün Savaşları olarak bilinen 1967 yılında yapılan Arap devletleri ve İsrail arasındaki savaş büyük bir yenilgi, Araplar için hezimet ile sonlandı. Savaşın sonunda İsrail Mısır’da Sina Yarımadasını, Suriye’de Golan tepelerini, Filistin’de Gazze şeridi ve Batı Şeria topraklarını işgal ederek topraklarını büyüttü. 6 Gün Savaşlarının ardından gelen yıllarda Orta Doğu devlerinde İsrail yenilmez, İsrail’e karşı direnişin sonucu hezimettir, MOSSAD her yerde büyük devlet yenilmez güç algısı çok güçlendi. Ta ki 2006’da Hizbullah’ın 34 gün süren savaşın ardından kazandığı zafere kadar. Bu yüzden Hizbullah İsrail’e karşı zafer kazanmıştır. Orta Doğu haklarının yüreğine umut olmuştur. İsrail’e karşı direnilebilir ve kazanılabilir demiştir. Bu savaşın asıl zaferi halklarla işgalciye karşı direnmek olmuştur.
ATEŞKESLE TAHLİYE EDİLEN TUTSAKLAR
– 16 Ocak 2025’te 69 kadın, 21 genç ilk takasta serbest bırakıldı.
– Serbest bırakılanlar arasında 15 yaşında Filistin’in en küçük direnişçisi de vardı.
– Serbest bırakılanlar arasında Filistin Halk Kurtuluş Cephesi üyesi 62 yaşındaki Khalida Jarrar, gazeteci Bushra al-Tawil de var.
– Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin eski Genel Sekreteri Ahmed Saadat’ın eşi Able Saadat serbest bırakıldı.
– El Aksa şehitleri Tugaylarının Eski Lideri Zekeriya Zübeydi ve 110 kişi daha 30 Ocak tarihli takasta serbest bırakılacak.
– FHKC liderlerinden Mahmut Esad serbest bırakıldı. Ve “Direniş zafer ve şan dolu sayfalar yazdı. Filistinliler haklarını ancak direniş, güç ve ulusal birlik ile geri alabilir. Dünyadaki devrimci deneyimlerin bize öğrettiği gibi ulusal birlik zaferin koşuludur” dedi.
– FHKC liderlerinde Vali Yakup 24 yıllık tutsaklığın ardından serbest bırakıldı.
– FHKC önder kadrolarından Mahmud İsa takas ile serbest bırakıldı ve “Bugün işgalin subay ve askerlerinden kurtulduk. Filistin, Lübnan ve İran’daki halklarımıza ve Filistin için kanlarını akıtan şehitlerimize en içten taziyelerimizi, tebriklerimizi, gurur ve onurumuzu sunuyoruz” dedi.
– Filistinli Ali El Recabi 23 yıl sonra 18 kez müebbet hapis cezası olmasına rağmen takas ile serbest bırakıldı.
– 2021’de Gliboa Hapishanesi firarına katılan Özgürlük Tüneli kahramanları olarak bilinen 6 tutsaktan Muhammet El Arda serbest bırakıldı.
– 25 Ocak’da tahliye edilen 200 Filistinli tutsaktan 81 Hamas, 23 İslami Cihad, 13 Ferih, 2 FHKC, 1 FDKC müebbet tutsakları tahliye edildi.
– FHKC yöneticilerinden 61 yaşında Halide Cerrar serbest bırakıldı.
Serbest bırakılan İsrailli esirlere karşılık olarak İsrail hapishanelerinden Filistinli savaşçılar bugüne kadarki ateşkes süresi boyunca tahliye edildiler.
Ateşkesin anlaşma maddelerine göre İsrail Philadelphi Koridoru’nu da boşalttı. Yiyecek, giyecek, temel ihtiyaçları karşılayan yardım tırları Gazze şeridine giriş yaptı.
SONUÇ OLARAK;
1)Savaşta silahların gücü değil halkların gücü, direnme kararlılığı temel olandır. Bugün Filistin yakıldı yıkıldı, 50.000 şehit var ama ateşkes kararının ardından Filistinliler akın akın yıkık olduğunu bildiği halde evlerine koşarak gittiler. Zafer halayları çekildi, türküler söylendi.
Yenilmeyen tek komutan direniştir. Filistin’de de yenilmeyen yenilmeyecek olan tek komutan direniştir.
2)Filistin halk kurtuluş savaşı emperyalistlerin Orta Doğu’da bütün politikalarını alt üst etmiştir.
3)Feda ruhu ile direnen bir halkı hiçbir silah hiçbir ölüm teslim alamaz. İsrail, emperyalizm feda ruhu halk ve vatan sevgisi ile direnen halklar karşısından yenilmeye mahkûmdur.
4)Filistin direnişi tüm emperyalist devletler tarafından tecrit edilmeye, mahkûm edilmeye çalışılsa da dünya halkları Filistin direnişinin yanında oldu. Almanya, Fransa, ABD, Kanada, Hollanda devletler Filistin’e destek eylemlerini, geleneksel Filistin kefiyesini takmayı yasaklandı. Filistin’de savaş emperyalist bloğa karşı yürütüldü.
5)Direniş sosyal medyayı, basını verdiği röportajlar, yaptığı açıklamalar, yayınladığı videolar ile tam bir savaş alanı olarak kullandı ve orada da kazanan Filistin direnişi oldu. Emperyalizmin tüm dünya da yaymak istediği yalan haber kara propaganda direnişin hakikat duvarına çarptı.
6)Yapılan ateşkesle İsrail Filistin halkı karşısında boyun eğdi. Çünkü Filistin halkı önce ölümü sonra işgalciyi yendi. Ve tüm dünya halkları bir kez daha gördü ki zafer teslim olmayanlarındır.
7)Ateşkes boyunca yapılan esir takası sırasında İsrailli esirlerin Filistinli savaşçılara veda ederken sarılması, teşekkür etmesi, takas işlemlerinden sonra İsrailli esirlerle yapılan röportajlar da “onlar ölümü yenmişler, biz göremesek de bizden sonraki çocuklar zaferi görecek diyorlar bence artık teslim olmalıyız” diyen esirler, “en çok tecavüze uğramaktan korkuyordum ama onlar bize özellikle de kadınlara yaklaşmıyorlardı bile onlar için kadın kutsal çok değerli bize örtünmemiz için örtü kıyafet bile veriyorlardı aksine” diyen esirler, diğer yanda da İsrail hapishanelerinde tahliye edilen tutsakların vücudundaki işkence izleri, tahliyeden önceki özellikle son 48 saatte yapılan işkenceler İsrail’i bir kez daha teşhir ederken Filistinli direnişçilerin savaş ahlakını ortaya koymuştur. İsrail’in söylediği gibi çocukları öldüren, kadınlara tecavüz eden direnişçiler değil işgalcilerin ta kendisidir.
8) 471 günlük direniş ve sonunda imzalanan ateşkesle direnişin iradesine tabi olan İsrail kaybetmiştir. 50.000 ölüm de olsa, Gazze yerle bir de olsa direnişten başka çıkış yolu, savaştan kaçış olmadığını gösterdi bir kez daha Filistin.
SELAM OLSUN FİLİSTİN’DE DİRENENLERE!
SELAM OLSUN FİLİSTİN’DE DÜŞENLERE!
YA ÖZGÜR VATAN YA ÖLÜM!
***
Siyonizm Gerici ve Emperyalist Bir İdeolojidir
Filistin Halkı “Ateşkesi İmzalattık Saldırı Durdu!”
Emperyalist Saldırganlık Devam Ettiği Müddetçe Elbette Emperyalizm İşgallerinden Katliamlarından Vazgeçmeyecek!
Emperyalizm ve Faşizm Var Olduğu Müddetçe Sürekli Bir Direniş Olmak Zorundadır Ama Bu Devrime Giden Yolda Direniş ve Düşmana Attırılan Geri Adımlar Zaferlerimizi Yok Saymaz!
Tıpkı Türkiye Faşizmine Karşı Cephe Tutsaklarının Verdiği Mücadele Gibi NATO’ya Karşı 7 Yıl Direndik 122 Şehit Verdik Zaferi Kazandık!
Ömrünü Uzatmak İsteyen Emperyalizm Tabii ki Saldırılarından Vazgeçmeyecek Geçmedi Şimdi Devrimci Tutsaklara Yeni Bir Saldırı ile Geldi; Adı Kuyu Tipi Hapishaneler.
Devrimci Tutsaklar Direnişten Başka Bir Yol Yok Diyerek Direndiler ve Zaferler Kazanmaya Devam Ediyorlar. Yenilmeyen Tek Komutan Direniştir.
Sadece Direnenler Zafer Kazanabilir, Sadece Direniş Geri Adım Attırabilir!
Bütün Dünyanın Teslim Olduğu Bu Süreçte Filistin Halkı Emperyalizme Diz Çöktürdü.
1)2 milyonluk Gazze; Maltepe büyüklüğünde küçük bir Gazze; 50 bin şehit…
2)Gazze’nin emperyalizm için önemi nedir?
3)İSRAİL İSTİHBARAT ÖRGÜTÜ MOSSAD’IN BÜTÜN DÜNYADAKİ MOSSAD’DAN KUŞ UÇMAZ ALGISI YERLE BİR OLDU!
7 EKİM TUFANI, DİRENİŞE KİLİTLENMİŞ BİR HALKIN ÖNÜNDE HİÇBİR İSTİHBARAT GÜCÜNÜN DURUMAYACAĞINI GÖSTERDİ.
MOSSAD’IN KOF GÜCÜNÜ YERLE BİR ETTİ DİRENİŞ.
İLKEL OLAN İLE MODERN OLAN YENİLDİ. 7 EKİM’DE İSRAİL’İN 40 KM İÇİNE GİRDİ DİRENİŞÇİLER. İNLERİNE KADAR GİRDİLER!
4)HAMASI BİZ HİÇBİR ZAMAN ÖZEL DESTEKLEMEDİK. BİZ DİRENİŞ EKSENİNİ, DİRENİŞİ DESTEKLEDİK. BİZ DİRENEN FİLİSTİN HALKININ YANINDA OLDUK HAMAS DA BUNUN BİR PARÇASIYDI VE BİZDE BİR BÜTÜN OLARAK DİRENİŞİ DESTEKLEDİK. TABİİ BİZ İSLAMCI ÖRGÜTLERİN ENİNDE SONUNDA GİDECEĞİ YERİN UZLAŞMA OLDUĞUNU BİLİYORUZ. İŞGAL ALTINDA OLAN BİR ÜLKEDE BELİRLEYCİ OLAN DİRENİŞTİR. BELİRLEYİCİ OLAN EMPERYALİZMİN VE DÜNYA HALKLARI ARASINDA DURDUĞU YERDİR. HAMAS BU SÜREÇTE EMPERYALİZMİN KARŞISINDA DÜNYA HALKLARININ SAFINDA YER ALDI.
5)BİZ MARKSİT-LENİNİST’İZ. BAŞ ÇELİŞKİ TEMEL ÇELİŞKİ.
BAŞ ÇELİŞKİ FİLİSTİN’DE HAMAS DEĞİLDİR, BAŞ ÇELİŞKİ EMPERYALİZMDİR VE ORADAKİ İŞGALCİ GÜÇ İSRAİL’DİR. TIPKI LENİN’İN ULUSAL KURTULUŞ MÜCADELESİNDE KEMALİZM’E VERDİĞİ DESTEK GİBİ…
6)EMPERYALİZMİN VE SİYONİZMİN MEŞRULUK SORUNU VARDIR, MEŞRULUĞUNU 1945 YILINDA YAHUDİLERİN MAĞDUR OLMASI İLE KURMAYA ÇALIŞTI. BU TOPRAKLAR BİZİM HAKKIMIZ DİYEREK, AYNI ZAMANDA 7 EKİM TUFANINDA HAMAS’IN KATLİAM YAPTIĞI YALANLARI İLE SALDIRILARINI MEŞRULAŞTIRMAYA ÇALIŞTI.
AMA BAŞARAMADI, FİLİSTİN HALKI DİRENİŞİ İLE BÜTÜN DÜNYAYA SESİNİ DUYURDU VE ENTERNASYONALİZM İLE KATLİAMLARI MEŞRULAŞTIRMA POLİTİKALARI YERLE BİR OLDU.
ENTERNASYONALİZM EMPERYALİZMİN HALKLARI KUŞATMASININ ÖNÜNDE ÇOK ÖNEMLİ BİR BARİKATTIR. EVET, ÖZELLİKLE AVRUPA VE AMERİKA’DA SOYKIRIMA KARŞI EYLEMLER GEÇ BAŞLAMIŞTIR AMA TARİH YAZILMIŞTIR. EMPERYALİZMİN BAĞRINDA AMERİKA’DA EN BÜYÜK ÜNİVERSİTLER İŞGAL EDİLMİŞTİR.
FİLİSTİN DİRENİŞİ BİR UMUT OLMUŞTUR DÜNYA HALKLARINA.
Halk Okulu, Sayı: 275