Home Gündem PKK TESLİMİYET VE TASFİYESİNİ İLAN ETTİ! 

PKK TESLİMİYET VE TASFİYESİNİ İLAN ETTİ! 

0

PKK ARTIK YOK!

PKK KENDİNİ FESHETTİ!

PKK TESLİMİYET VE TASFİYESİNİ İLAN ETTİ! 

PKK 5-7 Mayıs 2025 tarihlerinde yaptığı Olağanüstü 12. Kongresi’nin sonuç bildirgesini açıkladı. Kongrede silahlı mücadele terk edilerek PKK feshedildi.

Kongrenin sonuç bildirgesinde şöyle deniliyor: 

“PKK mücadelesinin, halkımız üzerindeki inkâr ve imha siyasetini parçaladığını, Kürt sorununu demokratik siyaset yoluyla çözme noktasına getirdiğini, bu yönüyle PKK’nin tarihi misyonunu tamamladığını… PKK’nin örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırması kararlarını alarak PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı.” 

Kürt halkı üzerindeki inkar ve imha siyaseti parçalanmış. Hayır, bu doğru değildir. Devrimci gazetecilik ilkeleri ve tarihsel sorumluluğumuz gereği ilan ediyoruz: Türkiye ve Kürdistan halklarına yalan söylenmektedir! 

Parçalanan inkar ve imha siyaseti değildir. Parçalanan katledilen Kürt halkının cansız bedenleridir. Parçalanan cenazeler Kürt annelerine kargoyla gönderilmiştir. Roboski Katliamı’nda F-16 savaş uçaklarıyla bir aile paramparça edilerek yok edilmiştir. Kürt halkının cenazeleri zırhlı araçların arkasında Kürdistan sokaklarında sürüklenmiştir. 7 gün boyunca cenazesi sokak ortasında kalan Taybet Ana’nın ahı bu yalanın üzerindedir! 

“Kürt sorununu demokratik siyaset yoluyla çözme noktasına getirdiğini” söylüyor PKK… 

PKK feshedilmeden ve silahlı mücadele terk edilmeden önce “demokratik siyaset” yapmıyor muydu Kürt Milliyetçi Hareket? Eş başkanları tutuklandı, belediyelerine kayyum atandı, Kürt sanatçılar, gazeteciler tutuklandı. Kürt halkı yine işkencelerden geçirildi, bodrumlarda yakılarak, sokak ortasında, evinde katledildi. 

Bugün, değil Kürt Milliyetçi Hareket, faşist bir düzen partisi olan CHP milletvekilleri, belediye başkanları dahi tutuklanmaktadır. Zafer Partisi gibi faşist bir partinin yöneticileri dahi tutuklanmaktadır. Kürt Milliyetçi Hareket hangi demokrasiden, kimin demokrasisinden, neyin demokrasisinden bahsetmektedir? 

Bu, düpedüz halkı kandırmak, yalan söylemektir. Değil Kürt sorununun demokratik çözümü, en basit bir hak talebi bile gözaltı, işkence, tutuklama terörü ile bastırılmaktadır. 

“PKK 12. Kongresi kararlarıyla birlikte demokratik siyaset yöntemiyle daha güçlü gelişecek, halklarımızın geleceği özgürlük ve eşitlik temelinde gelişme gösterecektir” diyor Kürt Milliyetçi Hareket. 

Geçmişle hesaplaşmadan gelecek kurulamaz. Sürgünler, gözaltılar, işkenceler, tutsaklıklar, katliamlar yaşadı Kürt halkı… Kürdistan’da yaşanan katliamları sadece kronolojik olarak buraya yazmaya kalksak ayrı bir kitap olur. İşkenceciler, katiller sokak ortasında dolaşırken, ödüllendirilirken Kürt Milliyetçi Hareket hangi demokrasiden bahsetmektedir? 

Hayır! Faşizmle yönetilen bir ülkede “demokrasi” yoktur. Faşizmle yönetilen bir ülkede demokratik mücadele “demokratça” verilemez. Devrimci mücadelenin bir parçasıdır. Faşizme karşı demokrasi mücadelesi radikal, militan, devrimci zor’u kullanan bir kitle hareketiyle verilebilir.

BARIŞ DEĞİL, ADALET İSTİYORUZ! ADALET İÇİN “KURTULUŞA KADAR SAVAŞ!” 

Biz katledilen Kürt halkı için adalet istiyoruz! 

Biz cenazeleri sokak ortasında bırakılan analarımız için adalet istiyoruz! 

Biz cenazeleri parçalanan gençlerimiz için adalet istiyoruz! 

Biz işkencelerden geçirilen Kürt halkı için adalet istiyoruz! 

Biz yıllarca tutsak edilen, yılları çalınan Kürt halkı için adalet istiyoruz!

SORULACAK BİR HESAP VAR!

KÜRT HALKI BU HESABI SORACAKTIR!

KÜRT HALKI DİRENECEK, SAVAŞACAKTIR!

MİLLİYETÇİLİK ÇIKMAZDIR: TESLİMİYET İHANETE, DİRENİŞ ZAFERE GÖTÜRÜR! 

PKK önderi Abdullah Öcalan “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” adıyla PKK’ye yaptığı teslimiyet çağrısında PKK’nin “aşırı milliyetçi savruluşundan” bahsetmiş ve tarihsel sosyalizme saldırırken Türkiye’nin AKP ile demokratikleştiğini belirtmişti.

Devrimci hareket 40 yıldır PKK’yi küçük burjuva milliyetçiliği temelinde eleştiriyor.

Milliyetçilik çıkmazdır.

Milliyetçilik çıkmazı siyasi ve ideolojik körlüktür.

Milliyetçilik öyle bir körlüktür ki 100 yıllık sosyalizm mücadelesini inkar eder, sosyalist önderleri inkar eder, sosyalist değerleri inkar eder. İnkarcılık, tarihi inkar noktasına gelir: Emperyalizm inkar edilir, yeni kelimeler türetilir. Sosyalizm tahrip edilmeye çalışılır. Söz konusu olan ideolojik teslimiyetin de ötesinde sosyalist ideolojiye saldırıdır.

“3. Dünya Savaşı kapsamında Ortadoğu’da yaşanan güncel gelişmeler de Kürt-Türk ilişkilerini yeniden düzenlemeyi kaçınılmaz kılmaktadır.” diyor PKK Kongresi. 

Ne gelişmesi yaşandı Ortadoğu’da? Kürt Milliyetçi Hareketin kontrolündeki Rojava bölgesinde bilinen 28 ABD üssü, 5 Fransız üssü kuruldu. YPG gerillaları ABD’li subaylardan eğitim aldı, üniformalarını giydi, silahlarını aldı. ABD, Kürt Milliyetçi Hareketi Suriye’de “kara gücü” ilan etti. ABD bayrağı altında Amerikan petrol tekellerinin bekçiliği yapıldı. Suriye, HTŞ çeteleri eliyle ABD emperyalizmi tarafından işgal edildi. Suriye’de on binlerce alevi katledildi. Suriye’de “IŞİD’e karşı mücadele” bahanesiyle savaştığını iddia eden SDG’nin komutanı Mazlum Kobani, IŞİD tarafından yetiştirilen ABD işbirlikçisi HTŞ lideri Colani ile el sıkıştı, anlaştı. Anlaşma maddelerinde Suriye’deki alevi katliamına gerekçe yapılan “Esad artıklarına karşı mücadele” söyleminde uzlaşıldı. Alevi halkının katledilmesine ortak olundu.

ORTAK NOKTA: ABD İŞBİRLİKÇİLİĞİ 

Kürt Milliyetçi Hareket Suriye’de IŞİD’e karşı mücadele ettiğini söylerken IŞİD tarafından yetiştirilen bir ABD işbirlikçisi ile anlaştı, iktidara ortak olma talebini ileri sürdü. AKP, SDG ve HTŞ’yi birleştiren nokta ABD işbirlikçiliği oldu. 

“Ortadoğu’da yaşanan güncel gelişmeler de Kürt-Türk ilişkilerini yeniden düzenlemeyi kaçınılmaz kılmaktadır” diyor PKK.

Dolayısıyla Türkiye’de yaşanan sürecin ortak noktası da ABD işbirlikçiliğidir.

TASFİYE SÜRECİNİN MİMARI ABD EMPERYALİZMİDİR.

TASFİYE SÜRECİNİ İŞLETEN ABD EPERYALİZMİDİR.

TASFİYE SÜRECİNİ YÖNETEN ABD EMPERYALİZMİDİR. 

ABD emperyalizmi devrimcilere, sol, sosyalist, ilerici örgütlere uzlaşma – teslimiyet – tasfiye politikalarını dayatıyor. Bu politikalarla her alanda saldırıyor. “Çözüm” denilen, “barış” denilen, “süreç” denilen emperyalizmin uzlaşma, teslimiyet, tasfiye politikalarıdır. 

“Barış ve Demokratik Toplum süreci ve sosyalizm mücadelesinde yeni bir aşamayı temsil eden Demokratik Toplum Sosyalizmi ile küresel demokrasi hareketi gelişerek adil ve eşit bir dünya oluşacaktır.” diyor ve şu sloganı atıyor PKK: “Ulus Devletçi Sosyalizm Yenilgiye; Demokratik Toplum Sosyalizmi Zafere Götürür!”

SOSYALİST DEĞERLERİN AYAĞA DÜŞÜRÜLMESİNE İZİN VERİLEMEZ! 

ABD işbirlikçiliği, ABD emperyalizminin uzlaşma, teslimiyet, tasfiye politikaları “sosyalizm” adına meşrulaştırılamaz. 

Emperyalizm 90’larda yeni politikalar geliştirdi. Emperyalist ideologlar “sosyalizm öldü, devrimler çağı bitti, işçi sınıfı öldü, elveda proletarya, artık devrimi kadınlar, LGBT’ler, siyahlar yapacak, tek kutuplu dünya, neoliberalizm” vb. teoriler geliştirdiler. Uzlaşma, teslimiyet, tasfiye politikalarıyla bu politikaları sola uygulattılar. Solu solla vurdular. Emperyalizmin sol yumruğu olan bir Avrupa solculuğu yarattılar. 

İdeolojik teslimiyet politik teslimiyeti getirir. Marksist Leninist ideolojiye karşı gerçekleştirilen saldırıların karşısında biz varız! Emperyalizme ve faşizme karşı mücadelede temel nokta ideolojik bağımsızlık, ideolojik netlik, ideolojik kararlılıktır.

Yeni bir emperyalizm yoktur. Yeni bir sosyalizm yoktur. Sosyalizm Marx’tır! Sosyalizm Engels’tir! Sosyalizm Lenin’dir! Sosyalizm Stalin’dir! Sosyalizm Mahir Hüseyin Ulaş’tır! 

Değişen emperyalizm yoktur; teslim olan uzlaşmacı-teslimiyetçi-tasfiyeci sol vardır.

Kürdistan ve Türkiye halkları tarihsel ve siyasal olarak haklıdır, meşrudur. Bu, en büyük güçtür.

Dünya halkları tarihsel ve siyasal haklılığıyla kurtuluşa kadar savaşarak zaferler kazandı.

Dünya halkları kendi öz gücüne güvenerek kurtuluşa kadar savaşarak zaferler kazandı.

Ekim Devrimi’nden Çin’e, Küba’dan Vietnam’a, Kore’den Stalingrad’a kadar böyle kazandı dünya halkları. 

Savaş içerisinde kendi öz gücüne güvenmeyenler, büyük silahlara tapanlar yılgınlığa ve yenilgiye mahkumdur. Halka, halkın silahlı ve örgütlü gücüne güvenmeyenler yenilgiye mahkumdur.

Halka güvenirseniz tarihi siz yazar, tarihin efendisi olursunuz. Büyük silahlara güvenirseniz onların kölesi olursunuz. 

BİZ DİYORUZ Kİ;

KÜRT HALKI YALNIZ DEĞİLDİR!

KÜRT HALKI ÇARESİZ DEĞİLDİR!

EMPERYALİZMİN TASFİYE POLİTİKALARI KARŞISINDA BİZ VARIZ!

UZLAŞMA, TESLİMİYET, TASFİYE DEĞİL; ADALET İSTİYORUZ! KATİLLER CEZASIZ, HALK ADALETSİZ KALMAYACAK!

Halkın Gücü TV

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Exit mobile version