Ankara Direnişler Meclisi: Gazi’de Kalteden Devlettir!

GAZİ’DE KATLEDEN DEVLETTİR

Otuz yıl önce devlet, saldırısını Halil dedemizi katlederek 12 Mart gecesi başlatmıştı.

Bu saldırı, zulüm sultanlarının sefalarını biraz daha sürdürmeleri içindi. Bu saldırı çektiğimiz cefaya rağmen boynumuz eğik olsun, sesimiz çıkmasın diyeydi. Ama susmadık. Onurlu bir halk olduğumuzu gösterdik. Kimileri “Sakin olun” deyip bizi zalimlerle uzlaştırmaya çalıştılar. “Zulmün olduğu yerde halkı ayaklanmaya çağırmayan alçaktır” dedik. Şehitlerimiz ve devrimcilerle birlikteydik. “Alevi Olayları” dediler. “Kürtler…” dediler. Oysa o isyan bayraklarını biz, Aleviler, Sünniler, Kürtler, Türkler hep beraber taşıdık. Omuz omuzaydık.

12 Mart 1995’ten bugüne, 30 yıldır acımız hiç dinmedi. Dinemezdi, çünkü Gazi halkı ve yüreği Gazi katliamı ile birlikte tutuşan halk adaletsiz bırakıldı. Üç beş tetikçiyi yargılama oyununun sonucunda onlar da birer ikişer dışarı bıraktılar. Katliamın ardından açılan davada günler, aylar değil yıllar boyu Gazi Halk Meclisi öncülüğünde Trabzon’a gidenlerin n dilinde hep aynı slogan vardı “adalet istiyoruz.”

Yıllar geçti aradan, Gazi halkı için, Halkımız için adalet yok, işkenceler, katliamlar iktidarlar değişse de değişmedi, artarak sürüyor.

Tarihi örgütlü halklar yazar. Biz tarih yazanlarız

Emperyalistlerin yazdığı tarihte; halkların yağmalanan zenginlikleri, halkların kanıyla sulanan yeryüzü coğrafyası vardır.

Katliamlarla susturulamayan halkların sesini boğmak için düzenlenen cuntalar, kurulan kontrgerilla örgütleri, on binlerce kayıp, toplu katliamlar, cinayetler… vardır

Halklar, tarihi direnişleriyle yazdılar, yazmaya devam edecekler.

Biz bu topraklarda umudu temsil ediyoruz. Umudu taşıyoruz Toprağımızın dört bir yanına. Tarihimiz bir yanıyla umudu savunma tarihidir. Bu kadar umutlu ve umutlarımızın gerçekleşeceğine dair bu kadar inançlı olmasaydık, on yıllara yayılan bunca zorlu direnişi gerçekleştiremezdik. Bu kadar umutlu ve inançlı olmasaydık, bunca saldırılar karşısında yok olmaktan kurtulamazdık. Umudumuzun adı, örgütlenmiş halktır. Umudumuzun adı, devrim hedefi ve iddiasıdır. Umudumuzun adı, her türlü yalana, riyaya, sömürü ve zulüm ideolojilerine karşı, bizi saf ve temiz kılan devrimci ideolojimizdir.

Adaletsiz yaşamaya razı olalım istiyorlar, katillerin peşini bırakalım istiyorlar, kaderimize razı olalım, “ne gelir ki elimizden” diye düşünelim, baskıya boyun eğelim, demir yığınlarının, paletlerinin, maskeli timlerinin kuşattığı sokaklarımıza çıkmayalım, dökülen kanlarımızı, Gazi’nin şehitlerini unutalım istiyorlar. Unutmayacağız, unutturmayacağız! Ne, o gün tutuşturduğumuz zulme isyan ateşimizin kor alevi sönecek, ne de adaletten vazgeçip Gazi’yi unutacağız. Adalet istemeye devam edeceğiz, yoksulluğumuzu, zulme öfkemizi örgütlü güce dönüştürerek işbirlikçi iktidarların “çulsuzlar korkusu “nu daha da büyüteceğiz.

Fabrikada özelleştirmeye, işten atılmaya direnen İşçiyiz. Örgütsüzlüğe, kapı kulluğuna hayır diyen memuruz. Yıkımlara göğüs geren gecekonduluyuz. Gerici-faşist-paralı eğitime karşı çıkan liseli, üniversiteli öğrencileriz. Zindanlarda katliamların boyun eğdiremediği, teslim alamadığı özgür tutsaklarız. Biz halkız. Milyonlarcayız… Haklı olan da biziz, güçlü olan da… Birleştiğimizde, savaştığımızda, zalimin karşısına yeni Gazilerle çıktığımızda zafer bizim olacak!

ANKARA DİRENİŞLER MECLİSİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Benzer Yazılar