1996 Ölüm Orucu Gazimiz, radyomuzun kurulduğu günden bu yana her daim yanımızda olan Nevzat Kalaycı’nın mesajını paylaşıyoruz.
Merhaba Halkımız
Arkadaşlar, Dostlar, Yoldaşlar.
Ben 1996 Buca Hapishanesi Ölüm Orucu Gazisi Nevzat Kalaycı.
Bugün sizlere 2. yayın hayatını dolduran, Halkın Sesi Radyomuzla ilgili bilgilendirmede bulunacağım.
Radyomuz 2 yıl önce yayın hayatına başladı. Sizlerin de bir çoğunuzun da bildiği gibi, radyomuzu ilk kuran ve emekçileri olan dört arkadaşımızdan bahsetmek istiyorum. İlk önce Radyomuzun kurucusu ve en çok emeği geçen Meriç şehitlerimizden Harika Kızılkaya önderliğinde, Hazal Seçer, Hasan Kaya ve Hasan Farsak tarafından kuruldu. Bu dört kişiden Hazal arkadaşımız açıldıktan bir süre sonra tutsaklıklar da yaşadılar. Ve daha sonra her şeyiyle HARİKA’mız olan Harika Kızılkaya’yı, Meriç’te üç yoldaşımızla beraber (Burak Ağarmış, Erdoğan Çakır, Özkan Güzel) şehit verdik. Yani radyomuz şehit verdi, tutsaklıklar yaşadı. Böyle önemli kurucuları olan bir radyomuzdur.
Şehit ve tutsaklar veren bu önemli Radyomuz neden kuruldu, kurulma amacı neydi?
Öncelikle şunu belirteyim ki, bir ihtiyaç ürünü olarak kuruldu. Anadolumuz’da ve dünyada yaşanan gelişmeleri kısa sürede halkımıza ve dünya halklarına duyurmak, onların sesi, soluğu olmak için, özcesi yaşanılan süreçlere hizmet etmek, kitle iletim araçlarında özellikle radyo yayınlarımızdaki bir boşluğu doldurmak amacıyla kuruldu.
Yayın faaliyetlerinde özellikle, Anadolumuzu yöre yöre tanımak, kahramanlarını tanımak için yani tarihimizi tanımak için, yaşanan direnişleri yakından takip edip, röportajlarla halklarımıza aktarmak, hapishanelerde ve dışarıdaki direnişlerin sesi olmak için, ayrıca kültür sanat alanında bu konudaki boşluğu doldurmak için canlı yayın ve anlatımlarla, canlı istek programlarıyla yayınına başladı.
Bunlar sürecimizin ihtiyacıydı. Her yapılan program tüm alanların, birimlerin ve insanlarımızın ihtiyaçları için yapıldı, yapılmaya da devam ediyor.
Kendi öznelimde bir örnek verecek olursam, 1,5 yıl önce 6 ay her türlü işkencelere direnen Vefalı, Şafak Güzeli Arap kızımız Ayten Öztürk (o günlerde ev hapsindeyken) için yazdığım destan şiirimi 16 hafta sizlere seslendirmiştim. Çünkü sürece hizmet etmesi için uzunca yazmış ve seslendirmiştim. Sırası gelmişken belirteyim; Ayten hala hiçbir suçu yokken işkenceye direndiği için tutuklu. Çocuk tecavüzcülerini bıraktılar, işkenceye direnip onurunu koruyan Ayten’e en ağır cezaları verdiler. Ayten’i şiirlerimle tekrar anlatmaya devam edeceğim. Çünkü halen tutuklu.
Halkın Sesi Radyomuzda süreç içerisinde, Hazal Seçer, Hasan Kaya, Hasan Farsak, Gül Yavanoğlu, Ozan Nail Yavanoğlu, Ercan Kutlu, Av. Günay Dağ ve Yakın süreçte Özellikle Alevi halkımızın sesi soluğu olan ve süreçte neye ihtiyaç varsa onun öğretici programlarını yapan Faruk Ereren abimiz faaliyetlerini devam ettiriyorlar. Daha birçok arkadaşımızın emekleriyle yayın faaliyetini sürdürdüler, sürdürmeye devam ediyorlar.
Halkın Sesi Radyomuz ilk kurulduğundan bu yana teknik olarak birçok eksiğimiz var. Sorunsuz bir faaliyet için ekonomik desteğe ihtiyaçları var. Bu konuda da yardımcı olursanız seviniriz.
Radyomuz sadece bizim değil emekten ve direnişten yana olan hepimizin radyosudur. Radyomuzun sesine, ses olalım, yayınlarımızı daha da kollektif olarak sürdürelim.
DİNLEYELİM…DİNLETELİM.
Bu hepimizin görevidir. Bu bakış açısıyla sahiplenelim…
