Home Özgür Tutsak Tutsak Avukatların Kaleminden: Değer / Av. Barkın Timtik

Tutsak Avukatların Kaleminden: Değer / Av. Barkın Timtik

0

İnsan varlığı, maddi ve manevi değerler bütünüdür.

Fiziki sağlık ve ihtiyaçların giderilmesi ne kadar yaşamsalsa, zihnen ve kalben doyum hissedebilmek de o kadar yaşamsaldır.

Geçenlerde bir televizyon programında Z kuşağı, Alfa kuşağı şu şu özelliklere sahiptir derken bir gerçeği mi formüle ediyorlar, yoksa bir kılıfa uydurulacak nesiller mi imal ediyorlar diye düşündüm.

Bir gerçeğin ifadesi olarak da görülse, giydirilmek istenen kılıf olarak da düşünülse ikisi de aynı derecede kötü geldi. Çünkü değerlerin bütünselliği ile üretilebilir, büyütülebilir, yozlaştırılabilir, alçaltılabilir olduğu gerçeğini göz ardı eden bir bakış açısıyla dile getiriliyordu.

İnsan, maddi yaşam koşullarının ve eğitimin ürünüdür.

“Düzen kâr üzerine kuruluysa, mizan ar üzerine kurulu olsun, olur mu?” diyor Erol Toy Yitik Ülkü’de.

Mizan tartı demekmiş. Her şeyin kâr odaklı olarak görüldüğü bir toplumda, değerler ölçüsü ar, namus, utanma olarak kalır mı?

Kalmıyor işte.

X,Y,Z, Alfa kuşağı safsataları da buradan türüyor. Kâr ve sömürü üzerine kurulu sistem nasıl bir insan malzemesine ihtiyaç duyuyorsa onu üretmek için çabalıyor.

Şüphesiz bu bir gerçeklik yaratıyor. Dönüştürmek zorunda olduğumuz, devrimci değerlerle buluşturmak zorunda olduğumuz bir gerçeklik…

Kaldı ki hangi kuşaktan olursak olalım kapitalist emperyalist sömürü düzeninin yarattığı nesneler olarak geliyoruz devrimci saflara. Bu saflarda insan öznesi olmaya başlıyoruz.

Bu dönüşüm süreci, emekle başlıyor. Emek en yüce değer deyişimiz bundan. Emekle insanlaşıyoruz, değiştiriyor, dönüştürüyor; değişiyor, dönüşüyoruz.

Emeğin sevgiyi yaratmaması mümkün mü? Ya da sevgi duymadığına emek verebilmen mümkün mü?

Her şeyin öğrenilebileceğini öğreniyorsun. Sevmeyi de bilmiyorsun, öğreneceğin anlamına geliyor bu.

Bencilliğin ve Ben merkezli düşünmenin utanç vericiliğini anlıyorsun, utanıyorsun bundan ama yüzüne vurulması da gururuna dokunuyor. Ne yapacaksın?

Bir şekilde hesaplaşmak zorunda kalıyorsun. Ne zor şey insanın kendi benliğine karşı savaşması. Ama sen kendini dönüştürmenin de eylemindesin vazgeçmiyorsun. Seni eleştirdiklerinde gurur yapmayı bırakıyorsun çünkü kendine yeni bir düşünme biçimi seçtin. Hangisi daha utanç verici? Bencilliğin kuştüyü yatağında uyumaya devam etmek mi yoksa o yataktan doğrulup çıkarken düşüvermen mi? Bencillik mi daha kötü yoksa bunun sana söylenmesi mi?

Evet, bilincine vardığın bir gerçek daha var. Bu özellikler sana ait değil; sömürü sisteminin yaşatmak için seni donattığı, biçimlendirdiği şekil bu. Sen tercih etmedin bunları. Tercih edip girdiğin yol, şimdi sana bunların kötülüğünü anlatıyor.

Güveni anlatıyor sana, ortakça hakça yaşamı anlatıyor. Güven ve yoldaşlık bağı bir ağacın kolları gibi sarmaş dolaştır. Kollarını kaldır, büyüt ormanı.

Güvendiğin ne? Tanıdığın ve emin olduğun düşünce ve değerler sistemi… Bu sistem yüzlerce yıllık tarihsel kökleriyle sana bir ana kucağı gibi açılmış, koy başını koy gövdeni öğrenmeye doymadan içmeye bak kaynağından.

Sana öğretilenler bu yoldan geçenlerin her birine öğretildi ve herkesin ellerine sönmeyen iki meşale verildi: İdeolojik ve kültürel değerler.

Kaldır kollarını, meşalenin aydınlığı daha geniş bir alana yayılsın. Bu meşalelerin ışığını beslemeyi bilmez, yüksekte tutmazsan karanlıkta kalabilirsin. Sakın bundan; ama korkma! Mutlaka seni ışığına alacak bulunur, yeter ki sen aydınlığı sevmeye ve savaşmaya devam et. Eleştiri ve özeleştiridir bu. Sevmek ve savaşmaktır yani. Diyalektik materyalizmin yoldaşlık ilişkilerindeki ifadesi…

Sen belki bir yapraksın, bir tomurcuk, belki bir tohumsun sadece… Bir meyve tanesi… Bir dal, bir budak, belki bir gövde belki de bir köksün toprağa derince, damar damar yayılmış…

Ne olursa olsun kardeşlik ormanının yeri doldurulamaz ve yeri hep hazır parçası, aitliğini unutma ve güçlendir ki sen tohumken bir kök olmaya koşulusun. Gelişimin yasası böyle, boyun eğeceğimiz tek gerçeklik bu bizim. Daima ileri…

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Exit mobile version