Barış Kaya: “Mesleğimi Yargılamanıza İzin Vermeyeceğim, İşimi Geri Almak İçin Direneceğim!”
Halkın Doktoru Barış Kaya, 12 Eylül 2024’te açığa alındığını öğrenmiş ve mesleğine geri dönmek için mücadele edeceğini söylemişti. Haftalardır, hastaneler önünde meslektaşlarına ve halkımıza parasız sağlık mücadelesinin suç olmadığını ve sağlığın parayla alınıp satılmasının katliam olduğunu anlattı.
15 bin doktorun yurt dışında umut aradığı bir süreçte, Halkın Doktoru Barış Kaya kendi vatanında yoksul halkımıza sağlık hizmeti götürmeye devam etti. İşte bu nedenle işkenceli gözaltılarla, tutuklama tehditleriyle ve mesleği elinden alınarak cezalandırılmak isteniyor.
Barış Kaya, açığa alma kararının iki ay daha uzatılması üzerine, 14 Ocak 2025 günü saat 10.00’da İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde oturma eylemine başladı.
Ailesi ve yoldaşlarıyla birlikte basına açıklama yaptıktansonra, oturma eylemi yapacağı sırada halkın sağlıkçılarıBarış Kaya ve Seda Kaya’ya; katil AKP’nin faşistsivil polisleri ve çevik kuvveti azgınca saldırdı.İşkencelerle gözaltına alınıp akşam saatlerinde serbestbırakılan Barış Kaya “Mesleğimi yargılamanıza izin vermeyeceğim”diyerek mücadeleyi sürdüreceğini söyledi.
Barış Kaya’nın Yaptığı Eylemde Okuduğu Açıklamadır:
“Gün geçmiyor ki sağlık sisteminde yeni sorunlar yaşamayalım. Gün geçmiyor ki yeni uygulamalarla hem tedavi hakkımız hem de sağlığa erişim hakkımız kısıtlanmasın.
Muayene süresini iki dakikaya sığdıran bu sistem, günlük 8 bin lira için yeni doğan bebeklerimizi katledenleri yaratıyor.
Sağlık sistemi ticarileştiriliyor.
Sağlık, bir kâr aracına dönüştürülüyor.
İnsanın en temel ihtiyacı olan sağlık hakkı ortadan kaldırılıyor ve sağlığa erişim bizzat yönetenler tarafından imkânsız hale getiriliyor.
Hastanelerde randevu bulunamıyor, aylar sonra randevu bulunduğunda da halkımıza derdini anlatabileceği kadar zaman sunulmuyor.
Kronik hastalıkların ilaçları bulunmuyor. Birçok ilaç SGK ödeme kapsamı dışında bırakılıyor.
Birinci basamak sağlık hizmetleri ücretli hale getirilmeye çalışılıyor. Sağlığını temel alması gereken devlet hastaneleri ticarethane gibi işletiliyor.
Bu sağlık sistemi halkımızı özel hastanelere mecbur bırakıyor. Özel hastaneler de kâr uğruna halkımızın sağlığıyla oynuyor.
Sağlık Tüm Halk için Eşit ve Parasız Olmalıdır
Sağlık hakkının parasız ve herekse eşit şekilde verilmesi gerekir. Sağlıktaki ticarileştirme politikalarının karşısında diyoruz ki sağlık; parasız, ulaşılabilir, nitelikli ve herkes için eşit olmalıdır.
Bugün bunu savunan bizler, mesleğini halk için yapan onurlu hekimler cezalandırılıyoruz. Ben 8,5 yıllık bir hekimim. Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 2016’da mezun oldum. Şırnak’ta ve Gaziantep’te aile hekimi olarak görev yaptım. Şırnak Tabip Odası yönetim kurulu üyeliği görevinde bulundum. 3 yıldır Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniğinde asistan doktorum. İstanbul Tabip Odası hastane temsilcisi ve İnsan Hakları Komisyonu üyesiyim. Aynı zamanda SES üyesiyim.
Son iki yılda evim dört kez basıldı. Her seferinde kapım kırıldı. İki kez gözaltına alındım.
Son gözaltım gerekçe gösterilerek 12 Eylül 2024’te İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün kararıyla açığa alındım. Kasım ayında açığa alınma kararı dosyada gizlilik kararı olması ve iddianamenin içeriğini görememeleri nedeniyle iki ay daha uzatıldı.
Bu iki aylık süreçte iddianamenin içeriğini gördüler, hatta ek savunma bile verdim. Fakat 9 Ocak 2025’te verdikleri kararda açığa alınma süresini iki ay daha uzattıklarını öğrendim.
Açığa Alma Kararı, Siyasi Bir Karardır
Bizler Hipokrat yemini ederek mesleğe başlıyor, meslek etik ilkelerimiz doğrultusunda mesleğimizi yapıyoruz. Din, dil, ırk ayırımı olmaksızın tüm hastalarımıza eşit muamelede bulunuyoruz.
Bunun yanında ben sosyalist bir hekim olarak, halkımızın hastalanmadan, sağlıklı kalmasını sağlama bakış açısıyla mesleğimi icra ediyorum. Yani halkın yaşam koşullarının düzeltilmesi gerektiğini söylüyor ve bunun mücadelesini veriyorum.
–Sağlık parasız olmalıdır dediğimiz için,
–Yoksul mahallelere parasız sağlık taramalarına gittiğimiz için,
–Parasız ilk yardım kursları verdiğimiz için,
–Deprem zamanında tedarik edilemeyen uyuz ilacını kendi elimizle yaptığımız için,
–Pandemide maske dikip halka parasız dağıttığımız için,
–Halk sağlığı seminerleri düzenlediğimiz için,
–İstanbul Tabip Odası’na tedavi hakkı için başvuran Ayten Öztürk’ü evinde İnsan Hakları Komisyon üyesi olarak ziyaret ettiğim için beni yargılamak istiyorlar.
Hakkımda oluşturulan dosyada bu gerekçeler var. Bu gerekçelerde kamu zararı yoktur, halk sağlığını tehdit eden bir faaliyetim yoktur, yaptığım herhangi bir müdahale veya faaliyet dolayısıyla bir şikâyet söz konusu değildir. Bir hekimi görevinden uzaklaştıracak gerekçeler yoktur.
Bu karar bu nedenle hukuki ve meşru değildir yani siyasi bir karardır. Bu karara karşı direnme hakkımı kullanacağım. Bu nedenle kararı veren İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde bugün itibariyle oturma eylemine başlıyorum. Tüm halkımızı bu haklı ve meşru eylemimde yanımda olmaya davet ediyorum. Mesleğimi yargılamanıza izin vermeyeceğim!”
PARASIZ SAĞLIK HAKTIR, SATILMASI KATLİAMDIR!
HALKIN DOKTORU BARIŞ KAYA İŞE İADE EDİLSİN!
